Sağlıklı
beslenmede balığın büyük önemi var
Beslenmemiz ile sağlıklı yaşam arasında doğrudan bir
ilişki olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Bir Çin atasözünde “ne yersen osun”
der. Yediklerimiz ve içtiklerimizin bünyemiz üzerindeki etkileri bazen hemen
bazen de zamanla ortaya çıkabilir
·
·
·
·
Balık ve diğer deniz
ürünlerinin sağlıklı beslenmede önemli bir yeri bulunmaktadır. Protein
içeriği bakımından oldukça zengin olan balık, yumurta, et ve süt gibi iyi
kaliteli
protein kaynaklarındandır ve vücudun bu proteinlerden faydalanma oranı yüksektir. Proteinlerin yapısını oluşturan
20 çeşit aminoasit arasından
10 tanesi esansiyel aminoasit olarak adlandırılır.
Bu aminoasitler insan vücudu tarafından ihtiyacı karşılayacak düzeyde sentezlenemedikleri için dışarıdan beslenme yoluyla alınması gereklidir.
Sistein, tirozin, histidin ve arjinin çocuklar için yarı zaruri aminoasitler olarak kabul edilmektedirler.
Çünkü bunların sentezlenmesini yürüten metabolik reaksiyonlar çocuklarda tam olarak gelişmemiştir.
Balık eti, yağda çözünen
(A, D, E, K) vitaminler ile suda çözünen B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12, biotin, folikasit, niasin, pentatonik asit) açısından zengindir, az miktarda da
C vitamini içermektedir.
Ayrıca, iyot, flor, krom, selenyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve Çinko
mineralleri bakımından da zengindir. İnsanlar için gerekli olan en az 13 vitamin tanımlanmaktadır ki, dokulardaki dağılımı düzensiz olmakla birlikte bunların hepsi balıklarda bulunur.
protein kaynaklarındandır ve vücudun bu proteinlerden faydalanma oranı yüksektir. Proteinlerin yapısını oluşturan
20 çeşit aminoasit arasından
10 tanesi esansiyel aminoasit olarak adlandırılır.
Bu aminoasitler insan vücudu tarafından ihtiyacı karşılayacak düzeyde sentezlenemedikleri için dışarıdan beslenme yoluyla alınması gereklidir.
Sistein, tirozin, histidin ve arjinin çocuklar için yarı zaruri aminoasitler olarak kabul edilmektedirler.
Çünkü bunların sentezlenmesini yürüten metabolik reaksiyonlar çocuklarda tam olarak gelişmemiştir.
Balık eti, yağda çözünen
(A, D, E, K) vitaminler ile suda çözünen B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12, biotin, folikasit, niasin, pentatonik asit) açısından zengindir, az miktarda da
C vitamini içermektedir.
Ayrıca, iyot, flor, krom, selenyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve Çinko
mineralleri bakımından da zengindir. İnsanlar için gerekli olan en az 13 vitamin tanımlanmaktadır ki, dokulardaki dağılımı düzensiz olmakla birlikte bunların hepsi balıklarda bulunur.
Çocuklara yedirmeyi ihmal etmeyin
Çocukların beslenmesinde
balığın göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Küçük yaşlarda alınan deniz ürünleri, ileriki yaşlarda sağlıklı ve kaliteli bir yaşama ulaşılmasında önemli rol oynuyor
Beslenme; insanın büyümesi, gelişmesi, fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp kullanabilmesi olarak ifade edilebilir.
Dengeli beslenme alışkanlığı çocukluk çağında kazanılan, ileriki yaşlarda sağlıklı ve kaliteli yaşam tarzını getiren bir yaklaşımdır.
Küçük yaşlarda alınan deniz ürünleri, ileriki yaşlarda sağlıklı ve kaliteli bir yaşama ulaşılmasında önemli rol oynuyor
Beslenme; insanın büyümesi, gelişmesi, fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp kullanabilmesi olarak ifade edilebilir.
Dengeli beslenme alışkanlığı çocukluk çağında kazanılan, ileriki yaşlarda sağlıklı ve kaliteli yaşam tarzını getiren bir yaklaşımdır.
Hamilelikte ve sonrasında balık
Belli gruplardaki
insanların yeterli miktarda Omega-3 alması gereklidir. Bu grupta, daha çok
hamile kadınlar, bebekler, gelişme öncesi çocuklar yer almaktadır. Hamile
kadınlar, çocuk gelişiminin normal olarak seyredebilmesi için yeterli miktarda
omega-3 yağ asidi alması gereklidir.hamilelik döneminde
yeteri kadar yağ asidi kaynaklarıyla iyi beslenme sağlanır ise; bu durum
annenin üç aylık emzirme safhasının ilk aşamalarında gerekli olan esansiyel yağ
asidi gereksinimlerini karşılamış olacaktır.
Özellikle hamileliğin son üç ayında ve bebeklik döneminde gerekli olan omega-3 yağ asitlerinin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimi için oldukça önemli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca; hamilelik döneminde; omega-3 yağ asitleri alınmasının prematüre doğum riskini de azalttığı ifade edilmektedir.
Yeteri kadar omega-3 sağlayabilmek için bir anne adayının, haftada birkaç kez balık ya da balık yağını hamileliğin başlarında, hatta daha öncesinde tüketmesi önerilmektedir.
Ayrıca emzirme döneminde alınan omega-3 yağ asitleri anne sütünün bu yağ asitlerince zenginleşmesine katkı sağlamaktadır.
Özellikle hamileliğin son üç ayında ve bebeklik döneminde gerekli olan omega-3 yağ asitlerinin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimi için oldukça önemli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca; hamilelik döneminde; omega-3 yağ asitleri alınmasının prematüre doğum riskini de azalttığı ifade edilmektedir.
Yeteri kadar omega-3 sağlayabilmek için bir anne adayının, haftada birkaç kez balık ya da balık yağını hamileliğin başlarında, hatta daha öncesinde tüketmesi önerilmektedir.
Ayrıca emzirme döneminde alınan omega-3 yağ asitleri anne sütünün bu yağ asitlerince zenginleşmesine katkı sağlamaktadır.
Vücudumuz, çok besleyici
olan balık etinin yüzde 90’ını kullanabilir.
Balık eti, kırmızı
ete oranla yok denecek kadar az yağ içerir.
Vücudun kış mevsiminde daha
da artan A, B1, B2 ve D vitamini ihtiyacını da balık tüketimi ile karşılamak
mümkün.
Son yıllarda yüksek
kalorili yiyecek tüketiminin artması sonucunda obezite ve koroner kalp hastalıkları,
diyabet gibi hastalıkların görülme sıklığı artış göstermiştir
Beynimiz için D ve E vitamini şart!
D vitamini de beynin genç
kalmasını sağlayan vitaminlerden. Bu vitamin için en etkili kaynak ise güneş
ışığı. Her gün 15 dakika güneşlenin ya da 1000IU D vit3 tableti kullanın.
E vitamini beyin sağlığı
açısından en temel antioksidanlardan birini oluşturuyor. Bu vitamin özellikle
tahıllarda bolca yer alıyor. Bu nedenle bulgur, esmer pirinç, karabuğday,
çavdar, kinoa, yulaf gibi besinlere günlük diyetinizde mutlaka yer verin. Tam
tahıllı ekmeği hayatınızdan asla çıkarmayın.
Kırmızı meyveleri tüketin, beyniniz yaşlanmasın!
Beyninin yaşlanmamasını
istiyorsanız her öğünde en az 1 dilim ekmek tüketin. Unutmayın, ekmeksiz diyet
beynin yaşlanmasına neden oluyor! Polifenol içeriği yüksek kırmızı meyveler de
beyni genç tutan besinler arasında. Tam bir antioksidan deposu olan nefis ara
öğün alternatifleri kırmızı meyveler; serbest radikalleri nötralize ederek
yaşlanmaya karşı beyninizin direncini arttırıyor.
B12 takviyesi alın!
B12 vitamini; et, tavuk,
balık, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunuyor. Haftada 3 gün
kırmızı et, her gün 4 porsiyon süt ve süt ürünü ve her gün 1 yumurta
tüketimiyle B12 kaynaklarından faydalanabilirsiniz.
Eğer hala B12 eksikliği
görülüyorsa doktorunuzun reçetesi ile B12 enjeksiyonu kullanın. B12 enjeksiyonu
kilo yapmıyor. Aksine vücudun diyet motivasyonunu arttırarak karbonhidratın
yakılmasını hızlandırıyor.
Unutkanlığa mucize çözüm: BALIK!
Omega 3 yağ asidinden
zengin, trans yağ asitlerinden fakir bir beslenme düzeni beyin sağlığı
açısından oldukça önem taşıyor. Balık, içerdiği omega-3 yağ asidi ile
unutkanlığınıza mucize çözüm. Omega-3 beyinde sinir iletimini arttırma
özelliğiyle yaşlanma sürecini azaltıyor.
Balık mevsiminde olduğumuz
şu günlerde haftada en az iki kez balık tüketin. Balık tüketmediğiniz günler,
balık yağı tableti alarak bu ihtiyacınızı tamamlayın. Ancak omega-3 yağ
asidinin tüketim miktarı, yaşa ve hastalık durumuna göre değişebiliyor. Bu
nedenle günde ne kadar takviye almanız gerektiğini doktorunuza mutlaka danışın.
Unutkanlığın en iyi çarelerinden biri YOĞURT!
İster ayran olarak ara
öğünlerde tüketin, ister yoğurt ya da cacık olarak ana öğünlerinizin yanında
ama unutkanlığı önlemek istiyorsanız yoğurt tüketimi şart! Yoğurdun içerisindeki
tirozin adlı madde sadece unutkanlığınıza çare olmuyor, aynı zamanda beyninizi
uyararak hızlı düşünmenize ve enerjik olmanıza da katkıda bulunuyor.
Beyninizi ultra hızlı çalıştırın!
Bu kış beyninizi ve
metabolizmanızı ultra hızlı çalıştıracak bir dost öneriyoruz; 125 gram light
yoğurt ve 1 çay bardağı soyulmuş narı karıştırarak ara öğün alternatifi olarak
tüketeceğiniz bu yoğurdu çok seveceksiniz. ;)
Beyninizin ilacı besinler: ceviz, havuç, ananas ve
tarçın!
Şekli itibariyle de beyne
benzeyen besin ceviz, hem E vitaminiyle hem de omega-3'le beyin
hücrelerinize sağlık, size de rahatlık veriyor.
Her gün kahvaltınızda 2 tüm ceviz tüketin.
Havucun tam da mevsimi olan
bu aylarda, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve bol limon ile tüketeceğiniz bir tabak
havuç salatası unutkanlığınıza ilaç gibi gelecek.
Ezberleme ve unutkanlık
konusunda kendinize bir arkadaş arıyorsanız, ananasın üzerine 1 çay kaşığı
tarçın serperek hem tatlı ihtiyacınızı bastırabilir hem de not defterinize
elveda diyebilirsiniz.
Alkol ve sigarayı unutun!
Aşırı Alkol ve
sigara tüketimi de vücudumuzun dolaşım sistemiyle ilgili riskleri artırdığı
için Alzheimer hastalığı riskini de artırıyor. Unutkanlığınızın nedeni tam da
bu yüzden olabilir. Yeni yıla yeni kararlar ile girerek sigaraya ve aşırı alkol
tüketimine “elveda” deyin.
Alzheimer düşmanı yeşil ve siyah çay!
Yapılan çalışmalarda yeşil
ve siyah çayın Alzheimer hastalarında birçok yönden mücadele ettiği
anlaşıldı. Yeşil çayın etkisi siyah çaya göre daha uzun süreli olmakla
birlikte iki çayın da akıl fonksiyonlarına olumlu etkisi biliniyor.
Kakao ve kuruyemişlerden vazgeçmeyin!
Kakao polifenol kaynağı
olduğu için beyin sağlığımız açısından oldukça faydalı bir besin. Ruhunuzu genç
tutan kakao, beyninizi de genç tutar. Özellikle kakao oranı %75’in üzerinde
olan bitter çikolatalar antioksidan etkiyi arttırarak beyninizin yaşlanmasını
geciktiriyor. Yalnız miktara DİKKAT! Günlük 40 gramın üzerinde çikolata
tüketmeyin.
Badem, ceviz, yer fıstığı
yağ asidi örüntüsü bakımından zengin kaynaklarımızdan. Ara öğün olarak
her gün 10 adet çiğ badem tüketin, beyninizi genç tutun.
Uykusuz ve yorgun
hissettiğinizde ilk tepkiniz bir fincankahve almak olabilir. Ancak kafein her
zaman en doğru çözüm değildir. Her nekadar hızlı bir enerji artışı sağlasa da
sonrasında bu enerjinin daha hızlı birşekilde kaybolması ve daha yorgun
hissetme ihtimali söz konusudur. Kafein,özellikle de uyanık kalmak için birkaç
fincan içilirse kalp atış hızınıartırmak gibi bazı yan etkilere sebep olabilir.
Doğru gıdaları tüketmek dahadoğru bir tercihtir.
Tahıllar enerji için iyi
bir kaynaktır. Karbonhidrattükettiğinizde vücut bunları enerjiye çevirir. Tam
tahıllar yavaşça metabolizeedilir, bu yüzden sürekli bir enerji kaynağı
olurlar. Basit şekerler ise hızlımetabolize edilir, hızlı bir enerji kaynağı
olurlar ve çöküşü de hızlı olur.Çöküşten sonra yorgun ve uykusuz hissedersiniz.
Uyanık kalmak için esmerpirinç, tam buğday gibi uzun süreli enerji veren tam
tahıllı gıdaları tüketin.
Meyveler hızlı bir enerji
kaynağıdır ancak nişasta ve basitşekerler kadar kan şekerini yükseltmezler. Bu
yüzden daha doğru birtercihtirler. Mehmet Öz, C vitamini içerdiği için ananas
gibi meyveleri tavsiyeeder. Bu sayede beyin de canlanır ve uyanık kalma
ihtimali artar.
Proteinler sürekli ve yavaş
enerji için iyi bir kaynaktır.Enerji seviyesini yükselten bir amino asit olan
tirozin içerirler. Tüm hayvansalürünler, balık, et, süt ürünleri ve yumurta
tirozin içerir. Vejetaryenler tofuve bakliyat tüketerek protein alabilirler.
Susuz kalmak uykusuz ve
yorgun hissetmeye sebep olabilir.Uyanık kalmak için günde en az 8 bardak su
için. Kafein susuzluğa sebep olduğuiçin kaçının ve kafeinsiz, şekersiz
içecekler tercih edin. Bunlar arasındasoda, bitki çayları ve diyet içecekler
bulunur. Gün içinde büyük öğünlertüketmekse, 3 veya 4 saatte bir
atıştırmalıklar veya küçük öğünler tüketin. Busayede kan şekeriniz düzenli olur
ve enerji seviyeniz uyanık kalmak içinyeterli kalır.
İlk aşamada, katılımcılara
deneyden önce plasebo, ikincisinde tirozin bakımından zengin portakal suyu
verildi.
Tirozin alanların daha canlı ve reflekslerinin daha hızlı olduğu görüldü.
Bilim adamları, araç kullananların tirozin bakımından zengin besinler tüketerek daha hızlı refleklere sahip olabileceklerini, böylece de güvenliklerinin artabileceğini vurguladı.
Araştırmanın sonuçları ''Neuropsychologia'' dergisinde yayımlandı.
Tirozin, yumurta ve soyanın yanı sıra parmesan peyniri ile bademde de bolca bulunuyor.
Ayrıca tirozinin depresyona da iyi geldiği biliniyor.
Tirozin alanların daha canlı ve reflekslerinin daha hızlı olduğu görüldü.
Bilim adamları, araç kullananların tirozin bakımından zengin besinler tüketerek daha hızlı refleklere sahip olabileceklerini, böylece de güvenliklerinin artabileceğini vurguladı.
Araştırmanın sonuçları ''Neuropsychologia'' dergisinde yayımlandı.
Tirozin, yumurta ve soyanın yanı sıra parmesan peyniri ile bademde de bolca bulunuyor.
Ayrıca tirozinin depresyona da iyi geldiği biliniyor.
Akıllı Karbonhidratlar
Karbonhidratlar diyet
düşmanı olsalar da enerjinizi artırmak için vazgeçilmezlerdendir. Vücudun
yakıtı diyebileceğimiz karbonhidratlar aynı zamanda daha iyi hissetmenizi
sağlayan serotonin düzeyini de yükseltir. Zayıflamaya uğraşırken tahılları
diyetinizden tamamen çıkarmak, B grubu vitaminleri de çıkarmak demektir. Bu
durum, depresif ve sinirli bir ruh haline yol açacaktır. Tam tahıllardan B
grubu vitaminleri de aldığınızı unutmayın. Önemli olan karbonhidratlardan
tamamen uzak durmak değil; özellikle yorgun ve karamsar hissettiğinizde onlara
yaklaşmamaktır. Bunun yerine tam buğday ekmeği, kahverengi pirinç ve tahıl gibi
kepekli tahılları tercih ederek vücudunuzun enerji ve kan şekeri düzeyini sabit
tutabilirsiniz.
Kuruyemişleri dozunda tüketin
Özellikle kaju, fındık ve
badem, şekerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli rol oynayan protein ve magnezyum
bakımından zengindir. Kepekli tahıllar ve bazı balıklar magnezyum
kaynaklarıdır.
Yağsız et tüketin
Yağsız sığır eti, derisiz
tavuk, hindi eti amino asit ve tirozin kaynaklarıdır. Tirozin daha uyanık
hissetmenize yardımcı olarak; dopamin ve norepinefrin gibi beyin
kimyasallarının seviyesini artırır. Et tüketimi ayrıca uykusuzluk ve depresyona
karşı önemli bir koruma olan B-12 vitaminini içerir.
Somon
Omega 3 yağ asitleri
bakımından zengin olan somon gibi yağlı balıklar, kalp sağlığını korumasının
yanı sıra depresyona karşı da yardımcı olabilir. Balıklarının yanı sıra,
omega-3 kaynakları fındık ve yapraklı, koyu yeşil sebzelerdir.
Yapraklı Yeşiller
Folat depresyon riskini
azaltabilir başka bir besindir. Aynı zamanda balık yağı eş değeri olan alfa
linolenik asit içerirler. Yeşil yapraklı (ıspanak ve marul gibi) sebzeler,
baklagiller, fındık ve narenciyede bulunur.
Bol su ve lifli besin tüketin
Lifli beslenme ve yeterince
su tüketmeniz gün boyunca enerji tutmanıza yardımcı olur. Fasulye, tüm meyve,
sebze ve tam tahıllı besinler lif içerir.
Taze ürünler enerjinizi artırır
Enerjinizin tükenmesini
istemiyorsanız mümkün olduğunca mevsiminde bulunan taze meyve ve sebzeleri
tüketin.
Dozunu kaçırmadan kahve ve çay için
Kahve içmek dünyanın en
popüler kısa vadede enerji sağlama yöntemidir. Kafein geçici zihinsel odaklanma
ve enerji iyileştirmesi yapar, metabolizmanızı hızlandırır. Siyah ve yeşil çay
da kafein benzeri maddeler içerir. Yapılan çalışmalar çayın uyanıklığı, reaksiyon
zamanını ve bellek geliştirmek kapasitesini artırdığını göstermiştir.
Bitter çikolata yiyin ama azıcık
Özellikle bitter çikolata
enerjinizi artırırken seratonin hormonu salgılanmasını sağlayarak keyfinizi de
yerine getirebilir. Unutmayın, fazla yiyince fazla mutlu yapmaz ve çikolatanın
içerisinde karamel ve benzeri katkılar arttıkça faydaları azalacaktır.
Kahvaltıyı krallar gibi yapın
Gün içerisinde daha fazla
enerji istiyorsanız tam tahıllı karbonhidrat, iyi yağlar ve az yağlı proteinler
içeren bir kahvaltı yapın.
Bir defada çok fazla yemek yerine azar azar ama sık
sık yemek yiyin
Enerjinizi, ruhunuzu ve kan
şekerinizi ayakta tutmak için uygulayabileceğiniz yöntemlerden biri de birkaç
büyük öğün yerine daha küçük öğünler ve atıştırmalıklarla 3-4 saatte bir yemek
yemek. Ara öğünleriniz tam tahıllı kraker, süt, yarım porsiyon salata ile
hindili sandviç veya tam tahıllı, meyveli kahvaltılık gevrek olabilir.
Daha çok enerji istiyorsanız egzersize hayatınızda yer
açın
Diyetin yanı sıra, düzenli
egzersiz enerjinizi artırmak için tercih edebileceğiniz iyi bir yoldur.
Araştırmalar düzenli egzersizin gün boyu daha fazla enerji verdiğini ve ruhsal
dengenizi koruduğunu göstermektedir.
Çilek: İçeriğindeki
fisetin maddesi hafıza kaybının etkilerini azaltıp, bunamayı geciktiriyor.
Bitter çikolata: Magnezyum ve antioksidan içeriğiyle beyne
oksijen taşıyarak daha aktif çalışmasını sağlıyor.
Tahıl: Önemli bir B vitamini kaynağı olan tahıllar, kan şekerini dengeliyor.
Patates: Kan şekerini dengeli olarak yükseltiyor bu
sayede zeka daha verimli çalışıyor
Yoğurt: İçinde
bulunan tirozin isimli madde hafızayı güçlendirip, beyni uyarıyor.
Üzüm suyu: Dopamin salgılanmasını arttırarak problem çözme
yeteneğini geliştiriyor.
Fasulye: Lif ve protein bir arada özellikle çocuklarda
zekayı açıyor.
Kırmızı ve turuncu renkli sebzeler: Özellikle domates, havuç ve kırmızı biberde bulunan antioksidan beynin daha uzun süre sağlıklı kalmasını sağlıyor.
Kırmızı ve turuncu renkli sebzeler: Özellikle domates, havuç ve kırmızı biberde bulunan antioksidan beynin daha uzun süre sağlıklı kalmasını sağlıyor.
Somon: Omega-3
yağları hem beyni koruyor hem hafızayı güçlendiriyor.
Hergün düzenli olarak
kahvaltı yapan kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı ve verimli oldukları
biliniyor. Yoğun bir güne başlarken; peynir, süt, yumurta gibi protein içeren
besinlerden oluşan bir kahvaltı, şekerli çay ve simitten oluşan bir kahvaltıya
kıyasla daha iyi sonuç almayı sağlıyor.
“Odaklanma” için ceviz,
fındık, fıstık gibi sinirleri kuvvetlendiren yiyeceklerin yenmesini öneriliyor
Uzmanlar yaratıcılığın
geliştirilmesi için zencefil yenmesini öneriyor. Kimyonun da içerdiği uçucu
yağların bütün sinir sistemini uyardığını söyleyen diyetisyenler “Aniden bir
fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. Çay, bir fincana iki
tatlı kaşığı dolusu kimyon eklenerek yapılabilir” önerisinde bulunuyor.
Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar.
Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar.
Yağsız kırmızı et: Tam bir demir deposu, özellikle sağlıklı
alyuvarlar için vazgeçilmez... Beyin gelişimi için büyük yarar sağlıyor.
Hergün
düzenli olarak kahvaltı yapan kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı ve
verimli oldukları biliniyor. Yoğun bir güne başlarken; peynir, süt, yumurta
gibi protein içeren besinlerden oluşan bir kahvaltı, şekerli çay ve simitten
oluşan bir kahvaltıya kıyasla daha iyi sonuç almayı sağlıyor.
“Odaklanma” için ceviz, fındık, fıstık gibi sinirleri kuvvetlendiren
yiyeceklerin yenmesini öneriliyor.
Uzmanlar yaratıcılığın geliştirilmesi için zencefil yenmesini
öneriyor. Kimyonun da içerdiği uçucu yağların bütün sinir sistemini uyardığını
söyleyen diyetisyenler “Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı
içmelidir. Çay, bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyon eklenerek
yapılabilir” önerisinde bulunuyor.
Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha
stressiz öğrenmeyi sağlar.
Yağsız kırmızı et: Tam bir demir deposu, özellikle sağlıklı
alyuvarlar için vazgeçilmez… Beyin gelişimi için büyük yarar sağlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder