21 Mart 2015 Cumartesi

Plasebo Etki..

Murat D. Çekin
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Plasebo
Psişik algı, organik etki yaratır. Etkinin niteliğini algının niteliği belirler. İnsanın limonu düşününce ağzının sulanması, hatırasındaki ekşi tadındandır.
Kuvvetli bir kusturucu olan ipeca, bulantı giderici olarak tanıtılıp tadı değiştirilerek mide tüpüyle verilince bulantı giderici olarak etki göstermiştir. Mide ülseri için ilaç diye şeker verilen hastalardan iki şeker verilenler, bir şeker verilenlere göre daha çok fayda görmüştür.
'Plasebo' kelimesi Latince 'placere : hoşnut etmek' kelimesinden gelir. Plasebo etki, bir maddenin, yöntemin veya şartların, özgün organik etkisine bağlanamayacak, sağlık üzerinde olumlu telkin etkisidir. Bu telkini sağlayan maddeye, yönteme veya şartlara ‘plasebo’ denir. ‘Plasebo’ kelimesi Katolik kilisesinde 'ölüye yapılan telkin' anlamında kullanılmıştır.
Plasebo'nun içeriğinin bir özelliği yoktur ama etkisi ilaç gibidir. Uygulanışından belli süre sonra en yüksek etki seviyesine çıkar, uygulama kesildikten sonra etkisi yavaşça azalır.
Plasebo etki ile düzelme görülen bazı durumlar şunlardır: Anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk,
depresyon, şizofreni, bunama, uykusuzluk, bulantı, ülser, deniz tutması, grip, kronik bronşit, öksürük, saman nezlesi, astım, romatoid ve dejeneratif artrit, esansiyel hipertansiyon, anjina pektoris, kellik..
Nosebo
Çiçek alerjisi olanlar çiçek resmini görünce, saman alerjisi olanlar saman tarlası resmini görünce, polen alerjisi olanlar, polen kartında gerçekdışı yüksek polen düzeyi görünce alerjik tepki vermiştir. Zehirli bitki olduğu söylenen bir madde ile temas edenlerde zehirlenme belirtileri görülmüştür. Penisilin alerjisi olan bir hasta, yuttuğu şekerin penisilin olduğu söylenince anafilaktik şoka girmiştir.
'Nosebo' kelimesi Latince ‘nocere : acı, zarar vermek’ kelimesinden gelir. Nosebo etki, bir maddenin, yöntemin veya şartların, özgün organik etkisine bağlanamayacak, sağlık üzerinde olumsuz telkin etkisidir. Bu telkine yolaçan maddeye, yönteme veya şartlara ‘nosebo’ denir.
Nosebo etki ile ortaya çıkan bazı belirtiler şunlardır: Bulantı, kusma, ishal, ağrı, uykusuzluk, sinirlilik, yorgunluk, uyuşukluk, depresyon, his kaybı, halusinasyon, kaşınma, titreme, uyarılma, taşikardi, bradikardi, isilik, ürtiker, ödem, spazm..
Tarihte plasebo
Efes ve Bergama antik şehirlerinde tıpta telkin etkisinden faydalanılmıştır. Hastalara sakinleştirici bitki suları içiriliyor, yeraltında tünele sokuluyor, din adamları kutsal sözler fısıldayarak onları takip ediyor, uyuklayan hastalar uyandıklarında bu ‘tanrısal’ seslerin etkisiyle kendilerini iyi hissediyordu.
Modern zamanlarda, bilinen ilk plasebo’lu deneme 1865’de yapıldı. O yıllarda kullanılan birçok iddalı ilacın ve yöntemin gerçekten etkili olup olmadığını anlamak için romatizmal ateşli hastalara su yarpuzu verildi ve iyileştikleri görüldü. Nitekim o zaman kullanılan birçok ilaç ve yöntem özgün bir etkisi olmadığı için sonradan terkedildi.
1890’da bir kadın, su enjekte edip morfin parası alan doktoruna karşı dava açtı ve kazandı. Medical Press dergisinin editörü, kanunların plasebonun faydasını gözönüne alması ve kullanımına karşı hoşgörülü olması gerektiğini yazdı.

İlaç ve plasebo
Plasebo 20. yüzyılın ortasından sonra tıbbi araştırmalarda yerini aldı. İlaç araştırmalarının ilk üç fazında yeni denenen madde ya daha önce etkinliği bilinen bir ilaçla veya plasebo ile karşılaştırılır. Bir gruba denenen madde, diğer gruba plasebo verilir. Kendilerine ne verildiğini bilmedikleri için deneklere 'kör' denir; onları veren araştırmacı da kime neyi verdiğini bilmez, ona da 'kör' denir (çift kör araştırma). Araştırma sonunda denenen maddenin etkinliği % x, plasebo'nun etkinliği % y ise, denenen maddenin gerçek etkinliği % x-y kabul edilir.
İlaçların biçimi, rengi, kokusu, ismi, ücreti etkinliğinde rol oynar. Kapsül tabletten, enjeksiyon kapsülden, acıtan enjeksiyon acıtmayan enjeksiyondan, pahalı ilaç ucuz ilaçtan daha fazla plasebo etki yapmaktadır.
Uyarıcı ilaçlar genellikle pembe, kırmızı, turuncu, sarı; antidepresan ve sakinleştirici ilaçlar genellikle mavi, mor, yeşil renk yapılır. Uyarıcı veya sakinleştirici diye pembe ve mavi şeker hapları verilenlerden pembe hap alanların bir kısmı dinçleşmiş, mavi hap alanların bir kısmı uyuşmuş, iki mavi hap alanlar daha çok uyuşmuştur.
Yeni bir çevrede ilaca duyarlılık artarken, tanıdık çevrede ilaç etkisi azalıyor görünmektedir.
Aşırı doz uyuşturucu kurbanları genellikle her zamanki ortamları dışında ölü bulunur. Uyuşturucu, otel odaları, arka sokaklar, umumi tuvaletler, pasaj içleri gibi yerlerde daha etkili olmaktadır. İlaçların hastahane ve tatil mekanı gibi evdışı ortamlarda alınması dozları kadar önemli olabilir.
Ameliyat ve plasebo
Bütün tıbbi işlemler plasebo etkiden faydalanır. Ameliyat da plasebo etki oluşturur. By-pass tekniği ortaya çıkmadan önce, kalbe kan gitmesini sağlamak için meme arteri bağlama ameliyatı yapılıyordu. Ameliyatın başarılı sonuçlarından şüphelenen araştırmacılar 1959’da bir deneme yaptılar. Göğüs ağrıları olan hastaların yarısını ameliyat ettiler, yarısını yalnızca ‘açıp kapattılar’. Bir süre sonra her iki gruptan bir kısım hasta ağrılarının ciddi biçimde azaldığını bildirdi.
Meniere hastalığı için mastoidektomi, diz artriti için artroskopi ve protez ameliyatı, epilepsi için kolektomi, idrar kaçırma için mesane kesme ameliyatı, kırık için manyetik alan terapisi, plasebo etkisi gösterilen ameliyatlardır. Ameliyata hastanın karar vermesi plasebo etkiyi arttırmaktadır.
Plasebo ve nosebo etkinin önemi 
Ağrının oluşmasında ve kalkmasında telkin önemlidir. Ağrıya verilen anlam ağrının nasıl tecrübe edileceğini belirler. Siyatiğe bağlanan bir ağrı, aynı şiddette olan ve kansere bağlanan bir ağrıya göre daha az ilaç gerektirir. Kaynağı bilinmeyen, kontrol altına alınma ümidi görünmeyen bir ağrı
daha çok acı verebilir. Cephede yaralanan askerlerin birçok zaman ağrı giderici istememesi, hastahaneye veya eve dönme ümidiyle ağrılarının azalmasına bağlanmıştır. Benzer yaralar sivil hayatta daha yoğun acıya yolaçar.
Yeni ilaç ve yöntemlere ilişkin olumlu haberler hem hastada, hem hekimde ümit yaratır. İlaçlar en yüksek etkiyi bu ümit henüz tazeyken gösterir. Bu, aynı zamanda eski ilaç veya yöntemin etkisinin azalması demektir. Hekimler genellikle, azalan ve kaybolan etkide plasebo etkinin kaybı ihtimalini düşünmez, tecrübenin ilacın sınırlarını gösterdiğini düşünür.
Herkes plasebo etkiye açıktır. Hekimlerin gereksiz ilaç yazmasının altında ilaçların etkisine dair kendi kendilerine telkinlerinin rolü olduğu söylenebilir. Bazı ülkelerde daha fazla ilaç tüketilmesi hastalıklarla ilgili olmaktan çok kültürle ilgilidir.
Özgün olmayan şikayetlerle gelen hastayı belirsizlik içinde bırakmayıp yanlış da olsa bir teşhis koymak ve iyileşeceğini söylemek iyileştirici etki yapmaktadır. Bu durum, hastaya 'emin ellerde' olduğunu düşündürür.
Reçete, yazılı ilaçlardan bağımsız olarak plasebo etki yaratır. Kendiliğinden geçecek hastalıklar için ilaç yazılmadığında hasta tatmin olmaz, kendi başına ilaç alır ve plasebo etkiden faydalanır. İlaç alma ayrıntılı bir işlem haline geldikçe ilacın etkisi artmaktadır. İlaç yan etkilerini ve ilaç maliyetini azaltmak için kodekslerde plasebo maddeler bölümü bulunması ve bunların reçete edilmesi uygun bir çözüm olabilir.
Plasebo ve nosebo etki, hastalığın subjektif yönüne dikkatimizi çekmektedir. Plasebo ile düzelen belirtileri gerçekdışı görmek yanlıştır. Şikayeti olan kişi hastadır ve hekime düşen, o şikayetin sebebini bularak hastaya yardımcı olmaktır. Şikayetin ‘organik kaynaklı’ olmadığı düşünülüyorsa,
yine organik olmayan bir tedavi yöntemi kullanılabilir. Hekim, ‘iyileştirici' konumuna zarar verir diye korkmadan, plasebo etkiden faydalanmanın yollarını aramalıdır.
Plasebo ve nosebo etki, bütün hastalıklar için geçerli olan'kendiliğinden iyileşme' olgusuna dikkatimizi çekmektedir. Tedavi yöntemleri birçok zaman iyileşme sürecine vesile olmaktadır. Önemli olan iyileşme gücünü harekete geçirebilmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder