24 Mart 2015 Salı

PİNEAL BEZİNİZİN KİRECİNİ ÇIKARIN! 7 Mart 2013 Kategori:Belgesel..

PİNEAL BEZİNİZİN KİRECİNİ ÇIKARIN!

Çeviri: Esin Tezer
Altyazı: İlknur Çakmak
PİNEAL BEZİNİZİN KİRECİNİ ÇIKARIN! AJNA ÇAKRANIZIN, “ÜÇÜNCÜ GÖZ”ÜNÜZÜN TIKANIKLIĞINI AÇMAYA YÖNLENDİREN BİR MEDİTASYON
Selam, en yeni videoya hoş geldiniz…İzlediğiniz için teşekkür ederim…

İnsanlar “Asla florür tüketmeyin!” adındaki florürle ilgili videoyu izledikten sonra, bu kanala gelen birçok yorum oldu.
Bir kez kireçlendikten sonra, Pineal bezin kirecini bilfiil nasıl çıkarabileceklerini soruyorlar.
Pineal beze halen aşina değilseniz, o; tam kaşların arasında, beyinde yer alan kimyasal üretim güç merkezi gibidir. “Üçüncü göz”, “Ajna çakra”, “İleriyi gören merkez” olarak adlandırılır.
Aslında, Pineal bezin fizyolojik bedenler için bilimsel olarak yaptığı şey, duygusal ve zihinsel sağlık için gerekli olan antijenleri salgılamasıdır.    Pineal bez;  Dimetil triptamin (DMT) ve ayrıca, hadi Debuty az evvel konuşuyorduk,  serotonin ve melatonin gibi maddelerin tek doğal kaynağıdır. Serotonin ve melatonin olmadan, ne keyifli bir gece uykusunun keyfini çıkartabiliriz, ne de varoluşumuzun mutlu, çok mutlu halinin keyfini çıkartabiliriz.
Dimetil triptamin olmadan meditasyonlar can sıkıcıdır, spiritüel bağlılıklar yoktur ve aslında, yaşam neşesi, canlılığı yitirilir.
İçme suyumuzda, diş macunumuzda, gargaramızda ve çikletimizde florür gibi nörotoksinle bizi besleyen bir toplumda yetiştiğimizde,  o florürle olan şey, dişlerimizin sağlıklı olması değil; kelimenin tam anlamıyla spiritüel “öz”ümüzle ve yaşamlarımızdaki “farkındalığın” yüksek merkezleriyle olan iletişimi yitirmemizdir!
İyi haber ise, florürü diyetinizden bir kez kaldırınca, bu nörotoksini günlük rutininizden bir kez kesince, kireçlenmiş bir Pineal bezle artık sonsuza kadar saplanıp kalmamanızdır.   Kireçlenmiş demek, kelimenin tam anlamıyla “kemik” gibi olmuş demektir! Pineal bez veya Ajna çakra düzgün bir şekilde çalıştığı zaman, yumuşak ve her yöne çekilebilir olmalıdır. Gözünüzü karıştırdığınızı hayal edin, gerçekten yapmayın, ama o dokuyu, o katılığı hayal edin. Pineal bez, pirinçle aynı katılığa sahip olmalıdır.  Bir kere kireçlenme oldu mu, kireçlenme, kemikler kalsiyumdan oluşmuştur, o; kristal bir şeye, florür kristale, tuz kristal gibi bir şeye dönüşür.
Açıkça görülüyor ki, hiçbir antijen veya Dimetil triptamin, kaya gibi olan bir şeyden salgılanamaz! Bu; çok eski Vedaların, aydınlanmış bir varlığın yumuşak, her yöne çekilebilir bir üçüncü göze sahip olduğunu niçin söylediğidir. Bu, alınlarına dokunabilmeleri ve parmaklarının oraya tamamen girebilmesi değildir. O Ajna çakranın kendindedir, fiziki beynin içerisindeki Pineal bez, yumuşaktır ve pirinç gibidir.
Pineal bezi kireçsizleştirebilmek için ilk adım, tüm florürü tüketim diyetinizden tamamen çıkarmanızdır.
Dolayısıyla, suyunuzun florürsüz olduğundan emin olun, bir şey pişiriyorsanız bile, yemek pişirmede florürsüz su kullanın.
Eğer bir restorandaysanız, eğer çeşme suyu kullanıyorlarsa, bir çeşit ters osmoz filtreleri olduğundan emin olun veya yalnızca şişe suyu ısmarlayın.
Florürlü diş macunu kullanmayın,  doğal sağlık gıda mağazaları binlerce alternatife sahiptirler.
Eğer sağlık gıda mağazası olmayan ufak bir şehirde yaşıyorsanız, dişlerinizi sadece karbonat ve nane özü yağıyla fırçalamanız ve sıradan florürlü diş macunlarına dokunmamanız daha iyidir, bu ilk adım.
İkinci adım, düzenli meditasyon rutinini günlük yaşamınıza dahil etmektir.
Eğer biri bir kapıyı kapatmak için tutkal sürerse, eğer biri bir kapının menteşelerine tutkal sürerse, o kapı sürekli olarak yapışmış veya kapalı kalacaktır. Eğer o kapıyı durmaksızın çeker, çekerseniz veya iter, iterseniz, nihayet, o menteşeler yeniden gevşerler ve aniden açılırlar. Pineal bez için de aynı şey geçerlidir! Eğer kireçlenmişse, bu, kalıcı bir kireçlenme değildir!
Hayal halinizle, meditasyona yönelik halinizle veya görsel halinizle olan iletişiminizi kalıcı olarak yitirmediniz. O “ileriyi gören” merkezin menteşelerini durmaksızın iterek, iterek ve iterek, en sonunda onu gevşeteceksiniz ve o, aniden açılacak. Bir başka deyişle, zevkli meditasyonlar için renkli hayallere, en sonunda da diğer hallerin ötesindeki mümkün olan en yüksek hale tekrar erişeceksiniz.
Kireçlenme sürecine, Pineal bezi neyin kireçlenmeye yönlendirdiğine baktığımızda; fizyolojik kişiliklerimizin içerisinde biriken nörotoksinler ve zihinsel kişiliklerimizde, içsel alanımızda toplumsal toksinlerin oluşturulması vardır. Dolayısıyla bu, iki kısımlı bir süreçtir. Bir tanesi; florür, aspartam, diğer yapma şekerler gibi fizyolojik tüketim şeyleridir. Buradaki dostumuza bakın, bir kelebek…
Bir diğer yanlış yapılan şey ise, yaratıcı olmamamızın söylenesidir! Okul sistemini inceleriz ve eğitim sürecini formüle ederiz, duyarlı, doğal, doğuştan gelen yaratıcılığı çıkarırız. Dolayısıyla, Pineal bez, yanlış maddeleri aldığımızda ve yanlış düşünce modellerini kabul ettiğimizde kireçlenmiş hale gelir! Onu, o nörotoksinleri azaltarak ve yanlış müfredat program modellerini de bırakarak, kireçsizleştirebiliriz.
Hepinizi kireçsizleştirme işlemine tam şu anda başlatabilirim. Kelebek krallığından yardım alıyoruz gibi görünüyor, ne tatlı! Hindistan’daki, buradaki kelebekler, Kanada’daki kuşların büyüklüğü kadarlar, aksine güzel! Neyse, hızlı bir meditasyon yapalım…
Aslında, derin, içsel meditasyonlarda bir numara olan Pineal bez kireçlendiğinde, süregelen düşünceler akışı vardır, onları bırakmak ve düşüncesiz bir hale ulaşmak imkânsızdır.
Pineal beziniz tam olarak çalıştığında ve “her yöne çekilebilir, kazanılmış, açık üçüncü göz, açık Sahasrara (Taç çakrası), özür dilerim Sahasrara değil, açık Ajna çakra” diye adlandırılana sahip olduğunuzda, sözlü düşünce tarafından rahatsız edilmeden
çok mutlu içsel huzur” halini kolayca elde edebilirsiniz. Dolayısıyla, lütfen oturabildiğiniz kadar dik oturun,  şimdi başlayarak derin bir biçimde nefes alın, nefes alın, ben size “Dur!” diye bildirene kadar nefes almayı bırakmayın.
Nefes alın, şimdi nefesinizi tutun, şimdiden nefes alıyor olabilirsiniz, ben size “Dur!” demeden önce nefes almayı bırakın.
Tutmaya devam edin, bu nefesi tutarken nasıl hissettiğinize dikkat edin ve yavaşça nefesi bırakın, ben “dur” diyene kadar da bırakmayın. Yavaş yavaş, sakin adımda gideceğiz, bir an için akciğerlerinizi boş tutun, tekrar yavaşça nefes almaya başlayın ve onları çok uzun zaman boş bırakmayın, bu rahatsız edici olabilir.
Nefes alın, nefes alın, nefes alın, bir an durun, nefesi tutun. Akciğerlerinizin doluluğunu hissedin. Eğer kaçarsa durun ve birazcık daha nefes alın, onları gerçekten doldurun, yavaşça o nefesi bırakın, nefes verin ve nefes vermeyi tamamlar tamamlamaz, bilgisayar ekranına bakmadığınızı, sadece fiziki gözlerinizle baktığınızı hayal edin. İçinizdeki “öz farkındalığı” hayal edin, fiziki gözlerle bakıyorsunuz ve de Ajna çakranızla.
Şimdi görme merkezinizin fiziki sol göz ve sağ gözden geldiği kadar, kaşlarınız arasındaki noktadan da aynı miktarda geldiğini hayal edin. Şu anda bunu hissettikçe, Ajna çakranızla baktıkça, bana gözle bakmayın, üçüncü gözle bakın. Kelimenin tam anlamıyla, o sensin, gözlerin arasındaki “kumkum” noktası…
Ajna çakrama, Ajna çakranızdan bakıyorsunuz, şimdi düşünmeyi durdurun. Canlı bir biçimde, arka plandaki tüm seslerin farkında olun. Canlı bir biçimde, üzerine oturduğunuz koltuğun farkında olun. Canlı bir biçimde, bilgisayar ekranınızdaki resmin farkında olun.
Ama düşünmeyin! Düşünüyor musunuz? Durdurun! Şimdi, “Düşünmeyin!” dediğim zaman ne düşündüğünüzü dile getirin.
Düşünmeyi bırak!” dendiğinde, hangi düşünceler zihninizdeydi?
Şimdi düşünceleri dile getirmeyi durdurun! Yavaşça kendinizi her zamanki halinize geri döndürelim. Yavaşça derin bir nefes daha alın. Bu sefer nefesinizi tutmayın, yavaşça nefesinizi bırakın. Rahatça nefes alın ve nefes verin, bakışlarınızı ekrandan azıcık uzaklaştırın, oturduğunuz odayı görün, fiziksel varlığınızın farkında olmaya devam edin ve bu işlemi her gün tekrar edin.
Ya videoyla ya da kendi başınıza, aynanın karşısında yapabilirsiniz. Fakat bu meditasyonun önemli kısmı, Ajna çakraya yerleştirdiğiniz “farkındalıktır”.  O, Ajna çakrada farkındalığı yerleştirmektedir,  bu da kireçsizleştirmeyi başlatmaktadır.
Kapı analojisini hatırlayın: Menteşeleri zorlarsanız, yapışkan er ya da geç çıkacaktır!
Hepinizi seviyorum, izlediğiniz için teşekkür ederim, bir dahaki sefere görüşürüz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder