15 Mart 2015 Pazar

Gen Terapisi ile Kendi Evrimimizi Kendimiz Yönetebileceğiz..

Gen Terapisi ile Kendi Evrimimizi Kendimiz Yönetebileceğiz

gen_terapi
İnsan genetik mühendisliği yeni bir dal değil, o, çok çok uzun zamandır doğal olarak devam etmekte. Eski virüsler, insanın gen koduna kendilerini yerleştirmekte gerçekten de iyiler.1000 yıllık dönemden fazla zamandır sabit, sürekli devam eden enfeksiyonlar demek, aslında tüm insan genomunun %8’inin eklenmiş virüs kodundan oluşması demektir! Bedenlerimizdeki tüm bu gen kaydı, Darwin’in kuralları, doğal seleksiyon, ve rastgele mutasyondan meydana gelmekte. Ama, şimdi rastgele olmayan, planlı, bilinçli yeni bir genetik mühendisliği var ve bu da çok önemli bir şey.
1990’dan başlayarak, artan bir şekilde genetik olarak modifiye olmuş insanlar aramızda dolaşmakta! Genetik terapiler gitgide bedenlerimize yeni komutlar taşımakta ve onları da doğru noktalara yerleştirmekte; böyle yaparak, onlar, bizim en temel varlığımızı, özümüzü şimdiye kadarki  yavaş-evrimleşen DNA’mızı modifiye etmekte, düzenlemekteler. Bizler halâ insanı esas alan amaçlar için etkili bir şekilde virüsleri kullanmanın ilk aşamlarındayız;  tek bir hatalı-kusurlu geni belirleyip, onu izole ederek, neyin yanlış olduğunu tespit edip, onun yerine hiç aldırış bile etmeden düzgün çalışan alternatifini yerleştireli sadece bir kaç sene oldu. Erken gen terapisi, ADA-SCID (Bubble Boy’un sahip olduğu o immünolojik hastalık), adrenolökodistrofi, Wiskott-Aldrich sendromu, çeşitli lösemiler ve hemofili gibi anlaşılmaz, ölümcül nadir görülen hastalıklara odaklıydı.
Teoride bu teknik nispeten basittir: Size zarar vermeyecek bir şekilde tasarlanmış olan ama yeni DNA komutlarını işlenmek için, insan hücrelerine çabucak bulaşacak kısırlaştırılmış bir virüsü alın, ve bu virüse yeni bir dizi genetik komut-bilgi yazın ve bir hastanın hücresine bulaşması için onu serbest bırakın.Olay budur,işte! Bu şekilde, genetik olarak modifiye edilmiş-düzenlenmiş bir insana sahipsiniz! (bunu şöyle düşünün; birisine nezleyi bulaştırmak yerine onun üzerine doğru hapşırıyorsunuz, böylelikle siz, onun bedenine giren ve hücrelerini yeniden kodlayan ve kusurlu geni tamir eden iyicil bir enfeksiyonu ona vermiş oluyorsunuz.)
Truva Atı Tekniği 
Güvenli bir denemenin korkunç bir şekilde kötü gitmesi ve neticesinde 1999 yılında Jesse Gelsinger’ın ölümü (bu olayda ironik olan şey olarak; direk olarak ona verilen yabancı genin ölümüne yol açamaması, ölümüne yol açan   şeyin Gelsinger’in kendi sağlıklı bağışıklık sisteminin  aşırı reaksiyon göstermesinden dolayı bedeninin harap olması) ile sonuçlanmasından sonra pratikte, gen terapisi ile hastalara ulaşmak on yıllar almıştır. Gen terapi denemeleri geçici olarak durdurulmuş ve düzenleyici resmi onaylar, bu konudaki çalışmaları yavaşlatmıştır. Güvenlik arttırılmış ama giderler kabarmıştır.
Dolayısıyla, bugün bile, hasta olsanız ve acil gen terapisine ihtiyacınız olsa, bu konudaki tüm onay işlemleri halâ yavaş ve bürokratik işlemlerle dolu. Ancak, Darwin’in Evrim Zaman çerçevisi ile kıyaslandığında, işler ışık hızında hareket etmekte!:) Her gün, insan gen kodunu nasıl değiştirdiğimiz konusunda daha çok şey öğrenmekteyiz ve daha karmaşık hastalıkları tedavi etmek için çoklu genleri bitkilere ve hayvanlara yerleştirmeye başladık. Güvenlik ve istenmeyen sonuçlar hakkında öğrenmemiz gereken halâ daha çok şey olduğu için, insanlarda çoklu gen hastalığı ilaçlarının oluşması muhtemelen bir on yıl ya da ondan biraz daha uzakta.
Truva atı tekniği” ile taşınan ve yerleştirilen hayat kurtaran genlerle, şimdi insanlar bulaşıcı hastalık belasından kurtulabilir ve genler yeniden düzenlenebiliyor. 2013 yılının sonunda, 1.996’dan fazla insan gen terapisi kilinik denemeleri tamamlandı ya da tamamlanma yolunda; bunun % 64’ü kansere, % 9’u nadir görülen mutasyona, % 8’i enfeksiyonlu hastalıklarının da dahil olduğu bazı hastalıklara odaklıydı. 2014 yılında artık lipoprotein lipaz eksiliğinden kaynaklı pankreatiti hastalığını tedavi etmek için Avrupa Birliği’ne dahil olan bir eczaneye gidip, adlı kilinik olarak onaylanmış “Glybera” adlı ilk gen terapi ürününü satın alabilirsiniz.
Viral Çeşitlilik gen_terapi2
Bugün gen terapi denemelerinin %80’i evcilleştirilmiş virüs kullanmakta ve bunların yarısı, insanlara yeni kodu bildirecek ve dağıtacak olan tüm işin yükünü çeken iki standart virüse dayanmaktadır; “adenovirüsler” ve “retrovirüsler”. Ancak, bakteriden kendilerine Tea Party (Çay partisi) adı veren ve ABD’nin kuruluş değerleriyle yönetilmesi gerektiğini söyleyen muhafazakar politik gruba kadar herşeye, “gen silahları” ya da  “elektroportasyon(hücreleri elektrik ile şoka sokup, onlarda delikler-gözenekler açıp, DNA’nın içeri girmesini sağlamak)” gibi aletlerin kullanılmasının yanı sıra, çıplak (naked) DNA, uyuyan-gül transpozonları-zıplayan genleri (karmakarışık-rastgeleDNA’nın kendini genomların içine yerkleştirmesi), kök hücre nakilleri, ya da lenitvirüs, kızamık, polyo-çocuk felci, listeriya, salmonella-zehirlenmeye sabep olan mikrop, şigella, vaksiniya,koleranın da dahil olduğu yeni genetik komut yerleştirmenin pek çok ama pek çok yolu var.
Yakında gen terapi teknikleri az sayıdaki hasta popülasyonunun çok ötesine geçerek, daha çok sayıda hastalarda uygulanacak. Bu konuda nelerin olacağına dair ipuçları mevcut. İki ayrı deneme gösterdi ki; bedeninizdeki her bir akraba kök hücrelerini değiştirebilirsiniz ve bedeninizde pek çok hücre çeşidine dönüşen kan kök hücrelerini değiştirerek, bedendeki neredeyse herhangi bir organda oldukça temel bazı değişimleri etkileyebilirsiniz.
Gen Terapisi ile İnsan Gelişimi
İnsan gen terapileri daha güvenli hale geldikçe, gen terapilerinde “mutlaka onarılmalı” dan “onarılması iyi olur” konumuna geçilmeye başlandı. Londra’daki Moorfileds Göz Hastanesi bu geçişteki arzu edilen noktada; 2009 yılında, yaşam tehditi içermeyen kalıtımsal körlüğe sahip olan 23 yaşındaki sağlıklı bir genci tedavi etti. 2014 yılı itibariyle de, bu hastanede koroideremi hastalığına sahip 9 hastaya daha genetik olarak modifiye edilmiş gen eklenerek, onların görüşleri belirgin şekilde iyileştirildi. Ve Avrupalılar insan görüşünü yenileyip, onarırken, Washington Üniversitesi’ndeki beyaz önlüklüler maymunlarda renk körlüğünü “tedavi” ettiler ve maymunların ve hattâ insanların da beyinlerinin yeni görsel renk uyarıcısına uyum sağladığını kanıtladılar.
Zihninizde şimdi bu iki vizyon-yenileyici deneyleri bir araya getirin ve tüm o garip şekildeki şeylerin olabileceğini hayâl edin… Süper insan görme gücü bir gün çizgi filmlerden günlük yaşama aktarılabilirNormal insanlara belirli genler eklenerek, onların diğer renkleri, örneğin; böceklerin, balıkların, sürüngenlerin ve rengeyiğin gördüğü gibi ultraviyole’yi görmesi sağlanabilir. Bunun insanca mümkün olduğunu biliyoruz. Çünkü, bazıları, hattâ ünlü ressam Monet şu ünlü nilüferleri çizdiği devrede, göz merceğindeki katarakın alınması için yapılan operasyon sayesinde UV ışınlarını görebiliyordu ve pek çoğumuzun 3 rengi görebildiği ama onların 4 renk görmesini sağlayan ekstra mutasyona uğramış kırmızı-ışık fotoreseptörlü bazı kadınlar da zaten varlar.
Viral gen terapilerinin öncelikli olarak belirsiz, bilinmeyen insan hastalıkları üzerinde odaklanmasından dolayı, bu terapilerin, bizim türümüz üzerinde neticede ne gibi geniş bir etkiye sahip olduğunu çok az kişi anlamaktadır. Genetik olarak modifiye edilmiş-düzenlenmiş insanları gitgide daha fazla göreceğiz; bu durum bizim için sıradan, bilindik ve normal gözükücek. Tıpkı bugün tüp bebeklerin öyle gözüktüğü gibi.(Bebek Louise’i düşünün; gazetelerde- magazine sayfalarında yayınlanan ilk tüp bebekti, şimdi kendisi 37 yaşında ve kendisi gibi tüp bebek olan kardeşi Natalie, daha yeni normal doğumla bir kız çocuğu dünyaya getirdi.) Ancak, bu teknolojileri doğal karşılamaya başlamadan önce, yeni bulunmuş güçlerimizi buna yansıtmak isteyebiliriz. Yakında gen terapilerinin, kozmetik, atletizm-sporculuk ve uzun yaşam alanlarında kullanılması muhtemel. Arzu edilen özellikleri kullanarak, ve bizlerdeki ve çocuklarımızdaki ”olumsuz özellikleri” de düzenleyerek, kendi evrimimizi şekillendirmeye başlayacağız. Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzu öldürecek bir genle karşılaştığınızda, gen terapisine karar vermek kolay bir karar. Esas çok daha ilginç, karmaşık, incelikli olanı; bunun, insanın nasıl gördündüğü, geliştiği ve düşündüğüne uygulanması ve bu teknolojilerin dünyada yayılmasına izin verdiğimiz için,bizler, en iyisi bazı temel kurallar oluşturalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder