28 Şubat 2015 Cumartesi

İki şey!..

İki şey insanı öldürürmüş..
- Sevmediği insanın silahından çıkan
mermi
- Sevdiği insandan gelmeyen ilgi..
İki şey pişman edermiş
- Susacakken konuşmak - Konuşacakken susmak
İki şey kalitesiz insanın özelliğidir..
- Şikayetçilik..
- Dedikodu
İki şey insanı nitelikli yapar..
- İradeye hakim olmak.. - Uyumlu olmak..
İki şey insanı gözden düşürür..
- Demogoji ( laf kalabalığı )
- Kibir ( Kendiyle övünmek )
İki şey problemleri çözer
- Karşındakinin yerine kendini koymak - Bakış açısını değiştirmek
İki şey huzur verir
- Niyetin güzel olması
- Dua etmek
İki şey geri alınmaz..
- Geçen zaman - Söylenen söz
İki şey kendi kendinize zarar verir..
- Ümitsizlik
- Karamsarlık
İki şey gelişmeyi engeller..
- Cesaretsizlik - Kararsızlık
İki şey özgürlüktür
- Hakka kul olmak
- Vatanına,bayrağına sahip çıkmak
İki şey gerçek sondur
- Cennet - Cehennem...

27 Şubat 2015 Cuma

Kadın erkek ilişkisi!..

İnsanoğlunun sırrını bir türlü çözemediği muammadır kadın erkek ilişkileri. Erkekler, kadınları anlamamaktan dem vurur, kadınlar da erkekleri…

erkek
Kadın ve erkeğin birbirini anlamasının yolu, öncelikle farklı olduklarını kabulden geçer. Dış görünüş olarak ne kadar farklı isek, hormonal yapı olarak da farklıyız. Beynin farklı işleyişinden kaynaklı, algıda seçicilik, problem çözme, öncelik sıralaması, duygulanım şekli gibi başlıklarda da çok büyük farklılıklar vardır erkek ve kadın arasında.
İlk çağlarda erkeğin iç güdüleri avlanmak, korumak ve soyu devam ettirmek için üremek üzerine programlanmıştır. Bu içgüdüsel program, günümüzün çağdaş erkeğinin DNA’larında da kodludur. Fiziksel koşullar değişse de ve kadının çalışma hayatında daha çok yer almasıyla birlikte biraz törpülense de, hala ailesini koruyan, evinin ihtiyaçlarını karşılayan ve cinselliğe odaklı bir erkek modeli hakim.
Kadının DNA’larındaki en önemli mühür ise annelik iç güdüsü. Bu içgüdü kadında daha yumuşak, narin, merhametli bir yapı gösterse de evlatları ve değerleri tehdit altındayken, bu içgüdü kadının içindeki saldırgan gücü ateşleyen bir kibrit tanesi olabiliyor.
İlişkilerdeki tartışmaların en önemli sebebi, farklı bakış açılarımız olduğunun bilincinde olmadığımız için birbirimizi anlamamamızın kasıtlı bir art niyet taşıdığına inanmamızdır.
Bilim insanları, erkek beyni ile kadın beyninin en önemli işlevsel farkının sağ ve sol beyin arasındaki bağlantıların kadında erkeğe göre fazla olması olduğunu söylüyorlar. Bu da kadına daha detaycı, analitik bir düşünce sistemi kazandırırken, erkeğe basit, direkt ve sonuç odaklı bir düşünce yapısı sunuyor.
kadın erkek

Kadın ve erkeğin doğası

Kadın erkeğiyle her şeyini paylaşmak, anlatmak ister. Erkek kadının paylaşımını dinlerken konunun özünü, sebep ve sonucunu anlaması yeterlidir. Uzatmaya gerek yoktur ona göre. Çözüm odaklı zihni devreye girer ve seri bir şekilde çözümler üretir. “O zaman öyle yap, şöyle yap ya da böyle yap” der. Kadının anlatacakları bitmemiştir. Detaylar önemlidir onun için ve paylaşmak, ifade etmek daha da önemlidir. O çözüm istemez. Sadece anlaşılmak ister. Öfkelenir. “Sen beni dinlemiyorsun. Anlamıyorsun” diye başlar yakınmaya. Erkek şaşırır. Oysa ki kendine göre üzerine düşeni yapmış, ilgilenmiş ve çözüm üretmiştir. “Bu kadın milletine de yaranılmıyor” diye düşünür.
Her ikisi de kendi doğasına uygun hareket etmiştir oysa ki. Ama karşı tarafın doğasından bi haber olduğu için birbirlerini anlayamamışlardır. Karşı cinsin öncelikleri ve olaylara bakış açısı nasıldır bilemediğinden empati çabası da kısır kalmıştır. Kadın erkek ilişkilerinde kişisel karakterden önce cinsiyetlerinden kaynaklı özellikler ve hormonların etkisi konuşur. Karakter ise sonraki aşamada devreye girer.
Kadın ve erkek karşılaşırlar. Aralarında bir frekans uyumu, etkileşim, çekim oluşur. Adı konulmamış, ham bir enerjidir bu. Kadın bu karşılaşmaya duygusal bir kimlik oluştururken yani erkeğin karakterinden, duruşundan etkilenerek hoşlanmaya başlarken, erkek ilk etapta cinsel bir kimlik oluşturmaktan kendini alıkoyamaz. İçgüdüseldir bu. Hiç “vay adiler akılları hep cinsellikte” demeyin. Yanılırsınız. Paylaşım arttıkça erkekte duygular da devreye girer. Kadında ise cinsellik arzusu hoşlanmanın yanı başında artmaya başlar. Başlangıç noktası her iki taraf için farklıdır. Yani erkekte cinsellikle başlar, kadında adı hoşlanma olan bir duygusallıkla, ama sonuçta duygu ve cinsellik her iki taraf için de dengelenir. Ve adı ilişki olur.

Yasak ilişkiler

Peki zamanımızın ve tüm zamanların kanayan yarası yasak ilişkiler? İlk etkileşimden sonra kadın ve erkek, ‘olmazlara’ ne kadar odaklanırsa o kadar birbirine çekilir. Bir taraftan ister ilişkiyi, bir taraftan da iter. Bu duygusal gelgitlerde, bir fren bir gaz derken her iki taraf da kendini yasak ama çekici bir ilişkinin içinde bulur. Ama kontrol elden bırakılırsa ve ne olursa olsun denirse, olanlar olur. Bu durum, bedeli ağır olabilecek bir sınav sorusudur. Yavaş yavaş ve sonradan ödenen bir bedel… Tabi ki günümüzün salgını sanal alem arkadaşlıklarından bahsetmiyorum.  Çünkü orada bir enerji karşılaşması, çekim etkisi yoktur. Çoğunlukla kendi yarattıkları yalana inanır insanlar.
Öncelikle ilk etkilenmenin normal olduğunu kabul edip, bu kadersel karşılaşmaların tesadüf olmadığının farkında olunursa, kabulden geçen yoldan vicdan ve toplumsal değerlerle iyi bir dostluğa gidilebilir. İki kişi arasındaki ilk etkileşim, ham enerji yavaş yavaş şekil değiştirebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki ateş barut dengesi sağlanabilirse böyle bir dönüşüm gerçekleşebilir.

İlişkilerde rol çatışması

İlişkilerde kadın ve erkeğin rol çatışmasına girmesi de bir başka sorundur. Yani erkek, ilişki içinde erkekliğini, kadın da kadınlığını hissedebilmeli ki denge sağlansın. Her iki taraf da kendi rolünün hem içgüdüsel hem toplumsal gereklerini yerine getirse bile bu yeterli değil tabi ki. Karşı cinsin sınırına girmemek, kadınsak erkek gibi davranmamak, erkeksek kadın gibi davranmamak da gerekir. Kendi doğamıza uygun davranmamak, karşı tarafta belirsiz ve etkili bir baskı yaratır. Bu bıçak sırtı bir dengedir ve bu dengeyi korumak, ilişkilerin sağlıklı yürümesinin de anahtarıdır.
Karşımızdakinin özgürlüğünü ve insanlığını hiçe sayarak kıskanmak saygısızlıktır ama ilişkilerde eşlerin birbirini sakınması da son derece doğal bir davranıştır. Ve bu tutum uzun soluklu ilişkilerin emniyet sibobudur.
Ne kadar araştırırsak araştıralım. Ne kadar yazarsak yazalım bu konu hep yarım kalmaya gebedir. İnsanoğlu var olduğundan beri gündemde kalan ve dünyanın son gününe kadar da gündemdeki sıcaklığını koruyacak belki de tek konudur kadın erkek ilişkileri.
Önce kendimi sonra çevremi gözlemleyerek, araştırarak, bazen açık bazen kapalı yollarla sorarak, dilim döndüğünce kalemim yettiğince, kendimce bir şeyler yazmaya çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.
Özellikle tecrübelerine, görüşlerine, enerjisine başvurduğum ve yazının hazırlık aşamasında unutarak ve benim iteklememle de olsa desteğini esirgemeyen, Yeşilçam’ın ünlü bir karakteri olan Damat Ferit ile özdeşleşmiş arkadaşıma ki o kendini bilir teşekkür ediyorum…


Yemek Borusu Kanserine Neden Olan 6 Beslenme Alışkanlığı

Yemek Borusu Kanserine Neden Olan 6 Beslenme Alışkanlığı

Geç belirti vermesi nedeniyle genellikle ileri evrelerde tespit edilebilen yemek borusu kanseri dünyada sık görülen kanserler arasında 8. sırayı alıyor…

Ülkemizde her yıl 5 -6 bin kişiye yemek borusu kanseri tanısı konuyor. Üstelik son yıllarda görülme oranında artış olduğu bildiriliyor. Bunun nedeni olarak da risk faktörlerindeki artış gösteriliyor. Tütün, sigara ve alkol kullanımı, obezite, vücutta mineral eksiklikleri (çinko vb), radyasyona maruz kalmak, gastroözofagial reflü ve akalazya hastalığı bu kanser türünde risk oluşturan faktörlerden. Ancak bir başka faktör daha var ki, yemek borusu kanserinin en önemli nedenleri arasında yer alıyor; sıkça yaptığımız beslenme hataları! Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Bilgi Baca, yemek borusu kanserine yol açabilen 6 beslenme hatasını ve bunun önüne geçebilmek için alınması gereken önlemleri anlattı…
salata_a838a060-9e18-4bf1-93ec-f8dc6f50d5bb_1

Bu Beslenme Hataları Yemek Borusu Kanserine Yol Açıyor
Yemek borusu kanserinin kesin nedenleri bilinmiyor. Genetik yatkınlıktan çok çevresel faktörler ile beslenme alışkanlığı sorumlu tutuluyor.
1. İçecekleri çok sıcak içmek
Yapılan çalışmalarda; sıcak çay gibi sıcak içecek tüketenlerde yemek borusu kanseri gelişime riski 1,6 kat daha fazla bulunmuş. Sıcak içecekler iritan oldukları için yemek borusunda tahrişe neden oluyor, bunun sonucunda kronik yemek borusu iltihabına yol açıyor. Bu da özellikle orta ve alt yemek borusunda yassı hücreli kanser riskini artıyor. Bu nedenle çayın da mümkün olduğu kadar ılıklaştırılıp içilmesi öneriliyor.
saglik_9be5758e-95fe-497b-9078-9a8eb667a0cd_1

2. Tütsülenmiş gıda ve konserve gıdaları bilinçsizce tüketilmek
Tütsülenen ve tandırda pişirilen etli gıdalardan yüksek oranda benzapyren maddesi açığa çıkıyor. Bu gibi kanserojen polisiklik hidrokarbonlar kanser gelişimine neden oluyor. Özellikle de etlerin mangalda ateşe yakın tutularak pişirilmesi sırasında nitrozamin denilen kimyasal kanserojen maddeler oluşuyor. Yapılan çalışmalarda bu şekilde pişirilmiş besinlerin sık tüketilmesinin yemek borusu kanserine yol açabileceği gösterilmiş. Etin hafif-orta sıcaklıkta ve ızgara, fırında pişirme ile haşlama gibi pişirme yöntemleri kullanılarak uzunca süre pişirilmesi kimyasal karsinojenlerin oluşumunu en aza indiriyor.
3. Besinleri uygun hijyenik ortamda saklamamak
Nemli ve sıcak ortamlarda saklanan tahıllarda, fındık, fıstık, ceviz, incir, kayısı gibi bazı kuru meyvelerde ve baharatlarda çoğalan bazı mikroorganizmaların ürettikleri bazı toksinlerin (aflatoksin) yemek borusu kanserine neden olduğu biliniyor. Bu yüzden depolama uygun koşullarda, buzdolabı ve serin depolarda yapılmalı ve küflenmiş besinler üzerindeki küfler atılsa bile hiçbir şekilde tüketilmemeli.
saglik_c69bf851-e1a1-4cda-b412-a50a4100182a_1

4. Sağlıklı olmayan gıdalar yemek
Son zamanlarda yemek borusu kanser gelişiminde en güçlü risk faktörlerinden biri olduğuna inanılan nitratlar ve nitritler, vu¨cutta karsinojenik N-nitrozaminlere dönüşüyorlar. Tuzlanmış sebze ve konserve balıkta da N-nitro biles¸imleri ve öncu¨leri yaygın olarak bulunuyor. Uruguay’da yapılan bir çalışmada, kırmızı et ile fazla beslenmenin yemek borusu yassı hücreli kanser riskini arttırdığını, buna karşılık beyaz et, kümes hayvanlar, balık ve karaciğer ile beslenmenin bu kansere karşı koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuş.
5. Az meyve tüketmek
Taze meyve ve sebzelerin yetersiz tüketilmesi yemek borusu kanseri riskini artırıyor. Öyle ki meyve sebze tüketimi düşük olanlarda, tüketimi fazla olanlara göre kanser riski 2 kat daha fazla oluyor. Bunun aksine narenciye meyveleri ile C vitamini yemek borusu yassı hücreli kanser riskini düşürüyor. Dolayısıyla her gün, her çeşit çiğ sebze ve salata ile sebze yemeklerinden 2–4 porsiyon, meyvelerden de 3–4 porsiyon tüketmeye özen gösterin.
Özellikle antikanserojen vitaminler ve fitokimyasalları içeren domates, havuç, ıspanak, sarımsak, brokoli, turp, kereviz, karnabahar, lahana, pırasa, enginar, soğan, kereviz, turunçgiller gibi sebze ve meyveleri sık sık tüketmeyi ihmal etmeyin.
saglik_c7678e00-9584-4992-b18f-b02d8c0ab1f0_1

6. Besinleri az çiğnenmek
Yemeği küçük lokmalarla ve ağır ağır yemek, midenin sindirim için gerekli salgıları daha kolay üretmesinde önemli rol oynuyor. Bu nedenle besinlerin ağızda iyice çiğnenmesi gerekiyor.
Aynı zamanda iyice çiğnemek mekanik olarak besinlerin sindirilmesini de sağlıyor. Yapılan bir çalışmada; iyi çiğnemeden hızlı yemek yemenin yemek borusu kanserinde risk faktörü olduğu ortaya konmuş.

8 Saniye – Seneler Önce Söylenenler ! 27 Şubat 2015 Kategori:Filmler, Güncel!..

Filmin isim seçimiyle ilgili yeniden söz alan Ömer Faruk Sorak şunları dile getirdi: “Güneşin Samanyolu Galaksisi içerisinde bir tam dönüşü 255 milyon dünya yılına denk geliyor. Dolayısıyla güneşin perspektifinden dünyaya baktığımızda, 70-80 yıllık bir insan ömrü, aşağı yukarı 8 saniyeye denk geliyor. Peki insanlar hayatlarının 8 saniye, yani yanıp sönen bir ışık kadar olduğunun farkında olsalardı bu hayatı nasıl yaşarlardı? Bu kadar kavga gürültüyle mi, bu kadar kinle, nefretle, hırçınlıkla mı yoksa bu hayatın değerini bilerek mi?”

Zaman, algılayana göre değişken bir kavramdır.
Dünyaya göre zaman vardır, Güneşe göre zaman vardır, yani güneşin galaksi merkezi etrafındaki turuna nisbetle… İşte cehennemi zaman da budur!..
Bir güneş yılı ya da bizim anlayışımıza göre bir cehennem yılı dünya senesi itibariyle 255 milyon yıldır!.
Bu süreci biz nasıl algılarız?… Onu hep birlikte içine girdiğimizde göreceğiz!… Ama bu sürecin kimimiz için çok kısa, kimimiz için ise çok çok uzun olacağı bildirilmiş!.
Bu zaman kavramının ötesinde, cennet denilen ortamdaki yaşantıda ise; her dilenen, an içinde olup biter!
Hayâl ettiği şey, düşündüğü şey, kendisinde açığa çıkan biri, ilminin kadarıyla, o anda belli olaylar yaşar!.
Nasıl, bazıları rüyâ gördüğünde; “Yahu bu rüya hiç bitmedi. Sabaha kadar durmadan rüyâ gördüm” der. İşte bunun gibi, kendi ilminin getirisi olan bir ortamda, sonsuz var edişleri yaşar. Dolayısıyla artık burada, zaman kavramı kalkar.
O, her an yeni bir yaratıştadır”; hükmü, cennet ehlinde tam anlamıyla yaşanır, hissedilir bir biçimiyle ortaya çıkar.
Her an yeni bir şeyler üretir, yaratır. Kendine birçok beden yaratır. Sayısız varlıkları yaratır. Çünkü kendisinde HÂLİK isminin manâsı açığa çıkmaktadır. İşte, bundan dolayı orada zaman diye bir kavram yoktur.

26 Şubat 2015 Perşembe

MONARCH ZİHİN KONTROLÜ, KÖKENİ VE TEKNİKLERİ!..

MONARCH ZİHİN KONTROLÜ, KÖKENİ VE TEKNİKLERİ
monarch1
Monarch Programlama sayısız organizasyon tarafından gizli kapaklı amaçlar için kullanılmış sert bir zihin kontrol metodudur. CIA tarafından geliştirilen ve askerler ve sivillerde test edilen bir zihin-kontrol programı olan MK-ULTRA projesinin bir devamıdır. Metotlar şaşırılacak derecede sadistçedir (tüm amacı kurbana travma geçirtmek) ve beklenilen sonuçlar ise korkutucu: Zihin kontrolü ile, kontrolcünün ihtiyacına göre herhangi bir zamanda herhangi bir görevi yapması için tetiklenebilir bir köle oluşturmak. Kitlesel medya bunu görmezden gelse de, 2 milyondan fazla Amerikalı bu programın dehşetini yaşadı. Bu makale Monarch programlama ve bazı yöntemlerinin ve sembollerinin kökenini inceliyor.
Monarch progamlama Satanic Ritual Abuse(SRA) ve Multiple Personality Disorder(MPD)’nin öğelerini içeren bir zihin-kontrol tekniğidir.  Kurbanda, kontrolcüler tarafından tetiklenebilir ve programlanabilir farklı bir kişilik oluşturmak için psikoloji, sinirbilimi ve gizli ritüellerden oluşan bir kombinasyonu kullanır. Monarch köleleri, dünyanın seçkin alanlarından askeriye, seks ticareti ve eğlence sektörü ile bağlantılı birkaç organizasyon tarafından kullanılmaktadır. Bu makale Monarch programlama ve bazı yöntemlerinin ve sembolizminin kökenini inceleyecek.
monarch2
“Bütün gerçekler üç aşamadan geçer.
İlk olarak alaya alınırlar;
İkinci olarak kendilerine şiddetle karşı çıkılır;
Üçüncü olarak doğruluklarının çok açık olduğu ilan edilir.”
Arthur Schopenhauer (1788-1860)
KÖKENİ
Tarih boyunca, zihin kontrolüne benzerlik gösteren ritüel ve uygulamaları açıklayan birkaç rivayet kayıt altına alındı. En eski yazıtlardan, Ölülerin Kitabı (Book of the Dead) adlı bir Mısır kitabı, zihnin idare edilmesi için gizli güçlerin (okültizm) kullanımına referans veriyor. Bu; işkence ve gözdağı verme metodlarını (travma yaratmak için), iksir kullanımını(ilaçlar) ve büyü yapmayı (hipnotizma) açıklayan, üyeliğe yeni kabul edilmiş kişinin en sonunda tamamen köleşmesiyle sonuçlanan, günümüz gizli cemiyetleri tarafından yoğun olarak çalışılmış bir ritüel derlemesidir. Kara büyü, sihirbazlık ve şeytan girmesi (kurbanın dış bir güç tarafından hareketlendirilmesi) olarak atfedilen diğer olaylar aynı zamanda Monarch programlamanın atalarıdır.
Aynı zamanda 20. yy’da dönemin modern algısında zihin kontrolü binlerce konunun sistemsel olarak araştırıldığı, dökümante edildiği ve üzerinde denemeler yapıldığı bir bilim haline geldi.
Travma-tabanlı zihin kontrolü konusundaki ilk düzenli çalışmalar Nazi toplama kamplarında çalışan bir fizikçi olan Josef Mengele tarafından yürütüldü. İlk olarak, gelen tutukluların seçimini kontrol eden, kimin öldürülmesi gerektiğini ve kimin zorunlu işçi olması gerektiğini belirleyen SS fizikçilerinden biri olduğu için kötü nam sahibi oldu. Aynı zamanda çoğunlukla,  kamp mahkumları üzerinde çocukları da kapsayan tüyler ürperten deneyler yapmasıyla tanınırdı ki bu yüzden Mengele “Ölüm Meleği” olarak adlandırılırdı.
monarch3Joseph Mengele, 1935
Mengele toplama kampı tutuklularına, özellikle ikizlere yapmış olduğu alçakça deneylerden dolayı kötü şöhrete kavuşmuştur. Nadiren bahsedilse de işinin bir kısmı zihin kontrolü araştırmasıydı. Bu alandaki araştırmalarının çoğuna İtilaf Devletleri tarafından el konuldu ve günümüze kadar gizliliği korunmuştur.
“DR. GREEN (Dr. Joseph Mengele) : En önemli programcı, hatta belki de birilerinin Monarch Programlamanın babası olarak adlandırdığı kişi eski bir Nazi Toplama Kampı doktoru Joseph Mengele’ydi.”
“Auschwitz şehrinden kötü üne sahip Dr. Joseph Mengele travma tabanlı Monarch Projesinin ve CIA’in MK Ultra zihin kontrolü programlarının temel geliştiricisiydi. Mengele ve yaklaşık 5000 diğer yüksek rütbeli Nazi İkinci Dünya Savaşı sonrasında Paperclip Operasyonu ile gizlice Birleşik Devletler ve Güney Amerika’ya taşındı. Naziler zihin kontrolü ve roket teknolojisi alanındaki işlerine gizli yeraltı tesislerinde devam ettiler. Bize bahsedilen tek şey Warner Von Braun gibi eski Nazi ünlüleri ile füze bilimi üzerinde yapılan çalışmalardı. Katiller, işkenceciler ve masum insanları sakat bırakanlar ayrı bir şekilde gözden uzakta tutuldular fakat Amerika yeraltı askeri tesislerinde başka işlerle maşguldüler. Caddelerden kapılarak kaçırılmış binlerin üzerinde (yılda yaklaşık 1 milyon) ve demir kafeslere yerleştirilmiş, “eğitimin” bir parçası olarak yerden tavana kadar yığılmış Amerikalı çocuklara yavaş yavaş ev olan Amerika yeraltı askeri tesislerinde.. Bu çocuklar daha ileri arıtım ve Mengele’nin zihin kontrol tekniğini mükemmel hale getirmek için kullanılacaktı. Seçilen belirli çocuklar (en azından “eğitimden” sağ kurtulanlar) seks ticaretinden suikastçiliğe kadar büyük bir aralıkta kullanılabilecek binlerce farklı iş için geleceğin zihin kontrollü köleleri olacaktı. Bu çocukların, gözden çıkarılabilir olarak değerlendirilen önemli bir kısmı, tam boyun eğme ve itaat amacıyla seçilen eğitimi travmatikleştirmek için diğer çocukların gözleri önünde (ve onlar tarafından) kasten katledildi.
Mengele’nin araştırması CIA’in gizli ve illegal insan araştırma programı MK-ULTRA’ya dayanak olacak şekilde servis edildi.
 MK-ULTRA
MK-ULTRA projesi Amerikalı ve Kanadalı vatandaşları test objesi olarak kullanarak 1950’lerden 1960’ların sonlarına kadar işletildi. Yayınlanan deliller gösteriyor ki MK-ULTRA projesi, kanunsuz gizli ilaç ve diğer kimyasalların uygulanması, duyusal yoksunluk,  izolasyon, sözlü ve fiziksel tacizleri de içerir şekilde bireysel mental durumları idare etmek ve beyin fonksiyonlarını değiştirmek için kullanılan birçok yöntemi kapsamaktaydı.
En çok reklam edilen deneyler, CIA çalışanlarını, askeri personeli, doktorları, diğer hükümet ajanlarını, hayat kadınlarını, mental hastaları ve genel halk üyelerini içine alacak şekilde habersiz insan denekler üzerinde LSD uygulanmasına bulaşmış MK-ULTRA tarafından yönetildi.
monarch4Kubrick tutuklular üzerinde uygulanan MK Ultra deneylerine maruz kalıyor[ MALCOLM MCDOWELL ] – A Clockwork Orange (1971) 
Bununla birlikte, MK-ULTRA faaliyet alanı azalmadı.  Şiddetli elektroşok, fiziksel ve mental işkence ve tacizi içine alan deneyler çocukları da kapsayan birçok denek üzerinde sistemsel olarak kullanıldı. monarch5
Gizliliği kaldırılmış genç bir MK-ULTRA denek resmi, 1961
Her ne kadar projelerin kabul edilen amacı, devlet düşmanları üzerinde kullanılacak işkence ve sorgu teknikleri geliştirmek olsa da, bazı tarihçiler projenin suikast ve diğer gizli görevler gibi çeşitli eylemler yapmaları için programlanmış “Mançuryalı Adaylar” yaratmayı hedeflediğini iddia ettiler.
MK-ULTRA 1970’lerde, 1975’teki Rockfeller Komisyonu’nu da içeren çeşitli komisyonlarda gün yüzüne çıkarıldı. Hatta bu komisyolardan sonra CIA’in bu tip deneyleri durdurduğu açıklandı,  bazı bilgi sızdırıcıların bildirdiğine göre proje basitçe “yeraltına” kaldırılmıştı ve Monarch Programlama MK-ULTRA’nın gizli takipçisi haline gelmişti.
Monarch Projesi’nin varlığına dair şimdiye kadarki en suçlayıcı beyan bir hükümet yetkilisi tarafından yapıldı ve The New Federalist yayınında gazeteci Anton Chaitkin tarafından çıkartılmıştır.  Eski CIA Direktörü William Colby’e “Monarch hakkında ne dersiniz?” diye direkt olarak sorulduğunda,  kızgın ve belirsiz olarak “Onu 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında durdurduk” diye cevapladı.
 “İki milyonun (2,000,000) üzerinde Amerikalı bu programın dehşetini yaşadı”
 MONARCH PROGRAMLAMA
monarch6 Monarch programlamanın varlığına dair herhangi yetkili bir açıklama yapılmamasına rağmen, öne çıkan araştırmalar  zihin kontrolü amacıyla denekler üzerinde sistematik travma kullanımını belgeledi. İşine kendini adamış terapistler sayesinde bazı sağ kalanlar, kendilerini tekrar programlayabildiler ve çekmiş oldukları çilenin detaylarını kayda geçirip açığa çıkardılar.
Monarch köleleri temel olarak bazı organizasyonlar tarafından eğitilen kurbanlar kullanımıyla belirli bir görevi yerine getirmek için kullanıldılar. Bu kurbanlar emirleri sorgulamaz, aksiyonlarını hatırlamazlar ve açığa çıkarlarsa otomatik olarak intihar ederler.  Bunlar üst seviyeli suikastlar (Sirhan Sirhan’a bakın) için mükemmel günah keçileri, hayat kadınlığı, kölelik ve özel film üretimi için ideal adaylardır.
Diyebileceğim şey şudur; artık inanıyorum ki törensel istismar programlama (ritual-abuse programming) geniş alana yayılmıştır, sistematiktir ve hiçbir yerde yayımlanmamış, hiçbir kitapta ya da talk şovda bulunmamış çok gizli bir bilgi tarafından organize edilmiştir ki biz bunu bu ülkenin her tarafında ve en azından bir yabancı ülkede bulduk.
İnsanlar “Bunun amacı nedir?” diye soruyorlar. Bunun ne olduğuna dair benim en iyi tahminim Mançuryalı Adaylardan oluşan bir ordu istedikleridir. Fahişelik yapan, film yapan,  ülkeye gizlice uyuşturucu sokan, uluslararası silah kaçakçılığına bulaşan, çok kazançlı birçok çeşit şey yapan ve kendi emirlerini yerine getiren on binlerce mental robottan oluşan bir ordu ve nihayetinde zirvede megolomanyakların olduğu dünyayı yöneten bir Şeytani Düzen (Satanic Order) yaratmak.
Monarch programcıları elektroşok, işkence, istismar ve zihin oyunları kullanarak denekleri gerçeklikten ayrıştırmak için yoğun travmaya sebep oluyorlar – bazı insanlarda dayanılmaz acıya maruz kaldıklarında doğal bir tepkiye sebep olur. Deneğin ayrışma yeteneği temel bir gereksinimdir ve görünen o ki bu en çok, ailesi birçok nesildir istismar edilen çocuklarda kolaylıkla bulunmuştur. Mental ayrıştırma programcıların, kurbanın ruhunda, dilendiği zaman programlanabilir ve tetiklenebilir, birbirinden ayrılmış karakterler yaratmasına izin verir.
monarch7Elektroşok işkencesi kurbanın çözülmeye zorlanması için kullanılmıştır.[ DICHEN LACHMAN ] Dollhouse (2009) 1×01 – Ghost
 “Travma-tabanlı zihin kontol programlama kurbanın bilinçli işlem yapma kapasitesini engellediği için (acı, dehşet, uyuşturucu, ilüzyon, duyusal yoksunluk, aşırı duyusal uyarım, oksijen yetesizliği, soğuk, sıcak, döndürülme, beyin uyarımı ve sık sık ölüme yakın deneyim yoluyla) sistematik bir işkence olarak tanımlanabilir ve sonrasında düşünceleri, talimatları ve algıları bilinçsiz zihine aşılamak için telkin ve/ya da  klasik ve edimsel koşullandırmayı (iyi yapılandırılmış davranışsal değişim prensipleriyle tutarlı) benimser. Kurbanın işleri programcının amacı doğrultusunda yapması, hissetmesi, düşünmesi ya da algılaması için genellikle yeni yaratılmış  travma uyartılı ayrışık kişilikler üzerinde aşılanmaktadır. Amaç görevlerin icrasında, kurbanın ahlak kurallarının, manevi inançlarının ve iradesinin açıkça ihlalini içine alacak şekilde, kurbanın verilen talimatları hiçbir bilinçli farkındalığa sahip olmadan takip etmesidir.
Zihin kontrol programının kurulumu kurbanın çözülme kapasitesine bağlıdır. “Tut” ve “gizle” programlaması için yeni tecrit edilmiş kişilikler oluşturmaya izin verir. Bölünmüş kişilik bozukluğu olan çocuklar programlama için zaten birinci derecede adaylardır.
Monarch zihin kontrolü çeşitli gruplar ve organizasyonlar tarafından farklı amaçlar için gizlice kullanılmıştır. Fritz Springmeier’e göre bu gruplar “The Network” (Ağ) olarak biliniyorlar ve Yeni Dünya Düzeni’nin omurgasını şekillendiriyorlar.
MONARCH İSMİNİN KÖKENİ
Monarch zihin kontrolü adını Monarch kelebeğinden almaktadır. Bu kelebek hayatına bir kurtçuk  olarak başlar (gelişmemiş potansiyeli temsil ediyor), belirli bir koza(cocoon) sürecinden(programlama) sonra güzel bir kelebek olarak yeniden doğuyor(Monarch kölesi). Monarch kelebeğine özel, bazı karakter özellikleri de aynı zamanda zihin kontrolünde uygulanabilir.
 “Monarch zihin-kontrol programlamasının bu şekilde isimlendirilmesindeki ana nedenlerden bir tanesi de Monarch kelebeğiydi. Monarch kelebeği nerede doğduğunu öğrenir (kökenini) ve bu bilgiyi genetik olarak(nesilden nesile) yavrularına geçirir. Bu, bilim insanlarına bilginin genetik olarak aktarılabildiği şeklinde, herkesin bilmediği birşey sunan anahtar hayvanlardandı. Eğer bilgi genetik olarak aktarılıyorsa (ki öyle), bulunan ebeveynler Monarch kontrolü için seçilen kurbanlara doğru bilgiyi aktarabilirlerdi.”
monarch8Monarch Kelebekleri arka planda açıkça görülüyor.[ MICHAEL C. HALL ] – Gamer (2009) 
 “Bir kişi süregelen elektroşok ile uyarılmış bir travmaya maruz kaldığında, bayılma hissine kapıldığı belirtilmiş; dalgalanan  ya da kanat çırpan  bir kelebek gibi. Aynı zamanda bu güzel böceğin dönüşüm ya da başkalaşımına ilişik sembolik bir temsil var: tırtıldan kozaya (uyku hali), kelebek (yeni yaratılış) ile orijin noktasına dönüş.  Böyle bir göç deseni bu türü emsalsiz yapıyor.”
YÖNTEM
Kurban/kazazede, sonrasında  “usta” ya da “tanrı” olarak algılayacağı “programcı/kontrolcü” tarafından “köle” olarak adlandırılır. Kurbanların yaklaşık %75’i kadınlardan oluşuyor. Çünkü acıya karşı daha dirençliler ve erkeklere göre daha kolay çözülme eğilimindeler. Monarch kontrolcüleri çözülmeyi sağlayacak travmayı kullanarak  çoklu ve ayrı değişik karakterlere sahip deneklerinin aklındaki  bölümleşmeleri araştırıyorlar.
monarch9“The Mystery Man” (Gizemli Adam) Programcı/Kontrolcü’yü temsil ediyor[ ROBERT BLAKE ] – Lost Highway (1997) 
Bu tip işkence türlerinin kısmi bir listesi:
Taciz ve işkence
  1. Kutulara, kafeslere, tabutlara vb. hapsedilme ya da gömülme (genellikle açıklık ya da oksijen için nefes borusu bırakarak)
  2. İp, zincir, kelepçe vb. ile bağlama
  3. Boğulma sınırına getirme
  4. Buzlu suya batırma ve yakıcı kimyasalları içeren aşırı sıcak ve aşırı soğuk
  5. Deriyi yüzme (kurbanlar hayatta kalmaya niyetlenince sadece derinin üst katmanı yüzülüyor)
  6. Döndürme
  7. Körleştirici ışık
  8. Elektrik şoku
  9. Zoraki ağır vücutsal sıvı ve madde yedirme, kan, idrar, dışkı, çiğ et vb..
  10. Acılı pozisyonlarda asmak ya da başaşağı yapmak
  11. Açlık ve susuzluk
  12. Uyku eksikliği
  13. Ağırlıklar ve aletlerle sıkıştırma
  14. Duyusal yoksunluk
  15. İlüzyon, kafa karışıklığı ve unutkanlık yaratan ilaç kullanma, sıklıkla enjeksiyon ya da damardan verilerek
  16. Acı ya da hastalık yaratmak için ağızdan zehirli kimyasal alma ya da damardan verme, kemoterapi içerir şekilde
  17. Gözkapaklarının çekilmesi ya da ayrılması
  18. Korku ve nefreti tetiklemek için yılan, örümcek, kurtçuk, sıçan, ve diğer hayvanlara maruz bırakma
  19. Kol ve bacakların çekilmesi ya da çıkarılması
  20. Taciz, işkence ve insanların ve hayvanların kurban edilişine zorlanmak ya da tanıklık ettirmek
  21. Köleliğe katılmaya zorlanma
  22. Hamile kalmak için şiddete maruz kalma; sonrasında fetüsün ritüel kullanımı için düşürtülmesi ya da kurban edilmek ya da köleleştirilmek için alınması
  23. Ruhsal şiddete maruz bırakma, kurbanın cinli, yılgın, ve içten hayalet ya da şeytanlar tarafından kontrol edilidiğini hissetmesi için
  24. Judeo-Christian inancına ve ibadet şekillerine saygısızlık; İblis ya da diğer tanrısal varlıklara adanma
  25. Kurbanları Tanrı’nın kötü olduğuna ikna etmek için şiddete maruz bırakma ya da aldatma
  26. Ameliyat etme; işkence ve deney için ya da fiziksel, ruhsal bomba ya da implant algısı için
  27. Boyun eğdirmek için, aileye, arkadaşlara, sevdiklerine, evcil hayvanlarına, ve diğer masumlara zarar verme ya da zarar verme ile tehdit
  28. İlüzyon ve sanal gerçeklik kullanarak kafa karıştırmak ve güvenilirlik yaratmak
“Monarch zihin-kontrol programlamanın başarısındaki temel dayanak birbirini tanımayan fakat farklı zamanlarda vucüdu kontrol edebilen ve değiştirilenler olarak adlandırılan farklı kişilikler ya da kişilik kısımlarının yaratılmasıdır. Travmalarla inşa edilen bellek kaybı duvarları, suistimalcilerin bulunmasını engelleyici gizli bir koruyucu kalkan ihtiva etmektedir ve zamanın çoğunluğunda vücudu tutan ön kişiliklerin Değiştirilenler Sisteminin nasıl çalıştığını öğrenmelerini engellemektedir. Gizlilik kalkanı kült üyelerin yaşamasını ve diğer insanların etrafında çalışmasına imkan tanır ve hiçbir şekilde tanınmaz kalmalarını sağlar. Ön değiştirilenler (front alters) harika Hristiyanlar olabilirler, ve derin değiştirilenler(deeper alters) en kötü tipte şeytani canavarlar olabilirler- Dr. Jekyll/Mr. Hyde etkisi olarak hayal edilebilir. İstihbarat kurumunun ya da köleleri kontrol eden gizli grubun gizliliğinin sağlanmasınında çok şey tehlike altındadır. Bu tip programlamanın başarı oranı yüksektir fakat başarısız olduğunda ölümle sonuçlanır. Her işkence ve travma bir amaca hizmet etmektedir. Neler yapılabileceğinin ve neler yapılamayacağının bulunması için büyük deneyler ve araştırmalar yapıldı. Belirli bir ağırlık ve yaştaki vücuda ölmeden ne miktarda işkence uygulanabileceğini gösteren çizelgeler hazırlandı.”
monarch10Tyler Durden (Brad Pitt) “Karanlık/Şeytan”, ya da Mısır mitolojisinden bir SET
 [ EDWARD NORTON & BRAD PITT ] – Fight Club (1999)
“ECT, istismar ve diğer metotlarla uygulanan sert travmalardan dolayı zihin, özünden farklı alternatif kişiliklere ayrılmaktadır. Eskiden Çoklu Kişilik Bozukluğu olarak refere edilirdi, günümüzde Kimlik Çözülmesi Rahatsızlığı olarak bilinmektedir ve MONARCH programlamanın temelidir. Kurbanın zihni ileri koşullandırma, hipnotizma, double-bind baskısı, haz-acı döngüsü, gıda, su, uyku ve duygusal yoksunluk ile beyinsel fonksiyonları değiştiren ilaçlarla genişletildi.
monarch11 Ayrıştırma; sistematik istismar ve ürkütücü gizli ritüeller kullanılarak deneğin travmatize edilişiyle başarılır. Öz kişilikte birkez bölünme gerçekleştiğinde, bir “iç dünya” yaratılabilir ve müzik, filmler (özellikle Disney prodüksiyonları) ve peri masalları gibi araçlar kullanılarak değiştirilmiş kişilikler programlanabilir. Bu görsel ve işitsel yardımlar; resimler, semboller, anlamlar ve kavramlar kullanılarak programlama işlemini iyileştirir. Oluşturulan değiştirilmiş kişilere daha sonra, deneğin ruhuna programlanan tetikleyici kelimler ya da semboller kullanılarak uygulayıcı tarafından erişilebilir. Zihin kontrollü köleler tarafından görülen iç görsellerden en yaygın bazıları ağaçlar, kabalistik yaşam ağacı, sonsuz döngüler, eski semboller ve harfler, örümcek ağları, aynalar, cam kırıkları, maskeler, kaleler, labirentler, canavarlar, kelebekler, kum saatleri, saatler ve robotlardır. Bu simgeler yaygın olarak popüler kültür filmlerine ve videolarına iki sebepten ötürü yerleştirilmektedir: bilinçaltı mesajlar ve nörolinguistik programlama  kullanarak toplumun çoğunluk hassasiyetini azaltmak ve  aşırı duyarlı MONARCH çocuklarının temel programlaması için ve kasten belirli tetikleyiciler ve anahtarlar üretmek. Oz Büyücüsü, Alice Harikalar Diyarında, Pinokyo ve Uyuyan Güzel Monarch programlamada kullanılan bazı filmlerdir.
Oz Büyücüsü filmi Monarch yürütücüleri tarafından kölelerini programlamak için kullanılmıştır. Filmdeki semboller ve anlamları kurbanın zihninde yürütücü tarafından  kolay erişim sağlayacak dürtüler haline dönüştü. Popüler kültürde, Monarch programlamaya yapılan örtülü referanslar genellikle Oz Büyücüsü ve Alice Harikalar Diyarında filmlerine benzerlik gösterir.
Her bir durumda, programın genişletilmesi için köleye filmin ana temasının belirli bir tercümesi verilir. Örneğin, Oz büyücüsü’nü izleyen bir köle “gökkuşağının üzerindeki biryer” tabirindeki yeri, üzerindeki dayanılmaz acıdan kurtulmak için kaçması gereken “huzurlu bir mekan” olarak düşünür. Bu filmi kullanarak programcılar, köleleri “gökkuşağının üzerine” gitmeleri için cesaretlendirirler ve etkin olarak zihinlerini vücutlarından ayırıp ayrıştırırlar.
monarch12Gökkuşağı Sembolizmi (Oz Büyücüsü Progralamasına Referans)[ TOM CRUISE & RADE ŠERBEDŽIJA ] – Eyes Wide Shut (1999) 
“Daha önce bahsedildiği gibi, hipnotistler nasıl uygulayacağını biliyorlarsa, küçük çocukların hipnotize edilişini daha kolay bulmaktadırlar. Etkili  yöntemlerden biri küçük çocuklara “Popüler bir televizyon programı izlediğini hayal et.”, demektir. Bu sebeple Disney filmleri ve diğer şovlar programcılar için çok önemlidir. Bunlar çocukların zihnini doğru yönde ayrıştırmak için mükemmel hiptonik araçlardır. Programcılar neredeyse ilk günden itibaren çocukların hipnotik diyalogları öğrenmelerine yardım etmek için filmleri kullanıyorlar. Çocuklar için hipnotik sürecin bir parçası olmaları gerekmektedir. Hipnotist çocuğa kendi hayal gücünü düzenlemesine izin verirse, hipnotik öneriler daha güçlü olacaktır. Programcı, çocuğa köpeğin rengini söylemektense, bunu çocuğa sorabilir. İşte bu kısım kitap ve gösterilen filmlerde çocuğun zihninin doğru tarafa yönlendirilmesinde çocuğun yardım ettiği noktadır. Eğer bir hipnotist çocukla konuşuyorsa, extra önlemler alması gerekir. Sesinin tonunu değiştirmemeli ve yumuşak geçişler yapmalıdır. Disney filmlerinin çoğu  programlama amacıyla kullanılmıştır. Bazıları özellikle zihin-kontrolü için tasarlanmıştır.
MONARCH PROGRAMLAMA SEVİYELERİMonarch Programlama  seviyeleri kölenin “fonksiyonlarını” tanımlar ve Elektroensefalografi(EEG) sonrasında fonksiyonlar beyindalgaları ile ilişkilendirilerek adlandırılırlar.
monarch13Beyin dalgası çeşitleri | Kafatasından beyin dalgalarının izlenmesiALPHA PROGRAMLAMA
“Genel” ya da düzenli programlama olarak kabul gören ALPHA, temel kişilik kontrolünün içindedir.  Yüksek oranda artırılmış fiziksel güç ve görsel keskinliğin yanı sıra, son derece aşikar olan “akılda tutma” ile nitelendirilir (aktörlerin sözlerini hatırlamasında son derece kullanışlıdır). Alpha programlama, kurbanın kişiliğinin kasten alt bölümlere ayrılmasıyla başarılır, esas itibarıyla, nöron yollarının uyarılmasıyla Sol ve Sağ programlanmış birliklerin oluşumuna izin veren, sol beyin – sağ beyin bölünmesine sebep olur.
 BETA PROGRAMLAMA
monarch14
Beta Programlama, “Seks Kölesi” hayvan desenli kıyafetle sembolize ediliyor[ ABBIE CORNISH ] – Sucker Punch (2011)
 BETA programlamaya “cinsel” programlama (seks köleleri) olarak değiniliyor. Bu programlama öğrenilen tüm manevi inançları elimine eder ve kısıtlamalardan yoksun olarak ilkel içgüdüleri tahrik eder. Değiştirilmiş “Kedi kadınlar”  bu seviyede ortaya çıkabilir. Kitten programlama olarak bilinir ve ünlüler, modeller, akteresler ve şarkıcıları kapsayan en görünür programlama türü budur. Popüler kültürde, kedigiller baskılı kıyafet giyme sıklıkla Kitten programlamaya işaret eder.
monarch15
DELTA PROGRAMLAMA
monarch16
Delta Programlama “Katil/Suikastçi”[ PETER WELLER ] – RoboCop (1987)
 DELTA “katil” programlama olarak bilinir ve gizli operasyonlara orijinal olarak özel ajan ya da seçkin askerler (Delta Harekatı, Birinci Dünya Taburu, Mossad, vb.) yetiştirmek üzere geliştirilmiştir. Optimum böbreküstü çıktısı ve kontrollü saldırganlık buna delildir.  Denekler korkudan arındırılır ve görevlerini uygulamada çok sistematiktirler. Kendini yoketme ve suikast talimatları bu seviyede katmanlanmıştır.
monarch17
TETA PROGRAMLAMA
TETA – “Ruhsal” programlama olarak değerlendirilir. Bloodliner’ların (çok-ırklı Şeytani ailelerden gelenler) bloodliner olmayanlara göre telepatik yetenekler sergilemede daha yüksek eğilim sergiledikleri belirlendi. Bariz kısıtlamalara rağmen, yine de, elektronik zihin kontrol sistemlerinin çeşitli formları geliştirildi ve bio-medikal insani uzaktan ölçüm cihazları (beyin implantları), mikrodalga ve/ya da elektromanyetik yönlendirilmiş-enerji lazerleri adları altında tanıtıldılar.
MONARCH PROGRAMLAMANIN SAPTANMASI
monarch18
Elektoşok işkencesine maruz kalan kurbanlarda ortaya çıkan ‘gerçek dünyada’ algılanabilir yaygın fiziki bir yan etki gözkapaklarından birinin hafif düşük olmasıdır. Bu travmayı geçirmiş çoğu Hollywood yıldızı değişik seviyelerde gözkapağı düşüklüğüne sahiptir, hem erkek hem de kadınlar. Bazı kurbanlar bu gözkapağı sorununu hiç göstermez ama kurban ne kadar yaşlıysa sonuç o kadar açığa çıkmaktadır, muhtemelen derilerindeki esneklik eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Monarch köleleri yaşlandıkça ya da programlamaları çöktüğünde programlama tekrar yapılır ve güncellenir (Britney Spears’ın 2007deki dillere düşen eriyişine göz atın). Yeni değiştirilen birimler oluşturmak için yıllar geçtikçe çoklu elektroşok işkencesinin yapılışı, bu gözkapağı düşüşünün muhtemel sebebidir.
ELECTROŞOK İŞKENCESİ: MODERN TOPLUMUN KARANLIK GERÇEĞİ
monarch19
“Bir köle hazırlıksız bir programlama alanına götürüldüğünde -hızlı bir giriş için- hipnotik bir ilaç verilir ve başının etrafına metal bir bant çekilir ve başından 5 saniye geçecek 100,000 voltluk bir akım verilir. Bu vücudun sarsılması, gözlerin kapanması, vücuttan ter boşalması vb. şeylere neden olur. Eller bağlanır. Bazen dilin içeri kaçmaması için ağız tıkanır. Zihnin derinliklerine hipnotik komutlar yerleştirildiğinde, programcılar ekipmanlar üzerindeki otomatik zamanlayıcıyı ayarlayabilirler ve kurbana10 saniyelik diğer bir voltaj uygulaması yaparlar. Bu uygulamadan sonra kurbanın vücudu bir süre sarsılır ve titrer. Salyaları akabilir. Sonunda, kişi hipnotik transından çıkarılır, hiçbirşeyi hatırlamaması ve mutlu olduğu telkin edilir ve kaldığı yeden devam etmesi sağlanır.”
 HOLLYWOOD ve ÜNLÜ KURBANLAR
monarch20(DÜŞÜK GÖZKAPAĞI)PARIS HILTON, onaylanmış diğer bir Monarch kurbanı
monarch21NEIL PATRICK HARRIS– Starship Troopers (1997)
monarch22
BILL PULLMAN– Lost Highway (1997)
monarch23
CARRIE-ANNE MOSS– The Matrix Reloaded (2003)
monarch24
HAROLD PERRINEAUThe Matrix Revolutions (2003)
monarch25
JACK DAVENPORT- Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl (2003) (2003)
monarch26
KELLY HU- X2 (2003)
monarch27
ZACH BRAFFGarden State (2004)
monarch28
MICHAEL CAINE- Batman Begins (2005)
monarch29
JAMES FRANCOSpider-Man 3 (2007)
monarch30
KEVIN BACON– X-Men: First Class (2011)
monarch31
LYNN COLLINSJohn Carter (2012)
monarch32
CHRIS O’DOWDTHOR: The Dark World (2013)
monarch33
ROBIN WILLIAMSR.I.P. brother, finally you are free of the mind control.
SONUÇMonarch köleleri tarafından katlanılan dehşeti açıklarken objektif kalmak zor. Aşırı şiddet, istismar, mental işkence ve sadist oyunlar “tanınmış bilim monarch34insanları” tarafından kurbanlara uygulanmış ve yüksek-mertebeli memurlar bunları yapan gerçek bir “karanlık taraf” olduğunu ispatlamışlardır. Bunlar dökümanlar ve dışarı sızdıran kişiler aracılığıyla açığa çıkarılmasına rağmen, halkın büyük bir çoğunluğu hep birlikte bu konuyu  görmezden geliyor, reddediyor ya da bundan kaçınıyor.1947’den beri iki milyonun üzerinde Amerikalı travmatik zihin-kontrolü ile programlandı ve CIA zihin kontrol projelerini 1970’de halka açık olarak kabul etti. Mançuryalı Aday gibi filmler direkt olarak bu konuya işaret etti, hatta bu filmler elektroşok, tetikleyici kelime kullanımı ve mikroçip yerleştirme gibi aktif teknikleri tasvir etti. TV ve filmlerde gördüğümüz halka malolmuş bazı figürler zihin kontrollü kölelerdir. Örneğin Candy Jones, Celia Imrie ve Sirhan Sirhan gibi ünlüler resmi olarak kayıt altına alarak kendi zihin kontrol deneyimlerini açıkladılar… buna rağmen genel halk hala “bu varolamaz” iddialarında bulunuyor.
Monarch Projesi için yapılan araştırmalar ve fonlamalar sadece zihni kontrol edilen kölelere uygulanmıyor. Bu deneylerde tamamlanmış birçok programlama tekniği büyük kitlelere kitlesel medya aracılığıyla uygulandı. Anaakım  haberler, filmler, müzik ve videolar, reklamlar ve televizyon şovları, insan davranışı üzerinde kullanılan şimdiye kadar derlenmiş en gelişmiş veriler kullanılarak ortaya çıkarıldı. Bunların çoğu Monarch Porgramlamadan gelmektedir.
MONARCH ZİHİN KONTROLÜNDEN SAĞ KURTULANLAR
monarch38
Detaylar için youtube videoları izlenebilir.https://www.youtube.com/results?search_query=Cathy%20O’Brien&sm=3https://www.youtube.com/results?search_query=Jay%20Parker&sm=3monarch41
GİZLİ MONARCH SEMBOLLERİMonarch Projesine refere edilen sembol literatürüne tamamen hakim olmak için, sembolleri bilmeniz gerekir. Aşağıdaki liste Hollywood filmlerine gömülen yaygın sembolleri gösteriyor.
Bu sembolleri öğrenin böylece okültizme inanan birinin bakış açısına sahip olun:
monarch43AYNALAR VE YANSIMALAR
[ NATALIE PORTMAN ] – Black Swan (2010)
monarch44
[ JUSTIN THEROUX ] Mulholland Drive (2001)
monarch45KELEBEKLER
[ MICHAEL CERA ] – Youth In Revolt (2010)
monarch46MASKE, MİĞFER VE BAŞLIKLAR
[ HUGO WEAVING ] – V For Vendetta (2006)
monarch47HAYVAN DESENLİ GİYİNME
[ PATRICIA ARQUETTE ] – Lost Highway (1997)
monarch48KUŞ VE HAYVAN KAFESLERİ
[ MICHELLE PFEIFFER & DANNY DEVITO ] – Batman Returns (1992)
monarch49DEMİR BARLAR, HÜCRELER VE KAFESLER
[ ANTHONY MICHAEL HALL, JUDD NELSON, MOLLY RINGWALD, ALLY SHEEDY, EMILIO EATEVEZ ] The Breakfast Club (1985)
monarch50ZİNCİR VE DİZGİNLER
[ BRIAN COX ] – X2 (2003)
monarch51KUKLA VE OYUNCAK BEBEKLER
[ JOHN CUSACK ] – Being John Malkovich (1999)
monarch52MANKEN VE HEYKELLER
[ SUSAN SARANDON, JONATHAN ADAMS & BARRY BOSTWICK ] – The Rocky Horror Picture Show (1975)
monarch53SAYBÖRK ve ROBOTLAR
[ PETER WELLER ] – RoboCop (1987)
monarch54LABİRENTLER
[ DAVID BOWIE & JENNIFER CONNELLY ] – Labyrinth (1986)
monarch55GÖKKUŞAĞI
[ TOM CRUISE ] – Eyes Wide Shut (1999)
monarch56BEYAZ TAVŞAN
[ ADA NICODEMOU ] – The Matrix (1999)
monarch57MOR RENK
[ CHRISTINA RICCI ] – After.Life (2010)