26 Mart 2015 Perşembe

Beyin Harfleri Okumaz Baktığını Resim Olarak Algılar...

Beyin Harfleri Okumaz Baktığını Resim Olarak Algılar

Bir kelimeye baktığımızda, beynimiz, onu proses edilmesi gerekli bir grup harf yerine resim gibi görür. Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi’nin Journal Of Neuroscience adlı dergisinde yayınlanan çalışmasında şu tespite yer verilmekte; Beyin, kelimelerin, parçalarına yerine tamamına tepki vermek için nöronları ayarlarak, kelimeleri çabuk şekilde öğrenmekte. 
GUMC Kompütasyonel Bilişsel Nörobilim Laboratuvarını yöneten araştırmanın baş yazarı Dr.Maximilian Riesenhuber: “Nöronlar, “turf (çimen, çayırlık)” gibi anlamlı kelimelerle “turt” gibi anlamsız kelimelere farklı tepki vermekte ve beynin küçük bir bölgesinin, kelimenin tamamını tanımak için “holistik (bölünmez bir bütün halinde) bir şekilde ayarlı” olduğunu göstermekte. Bizler, kelimeleri, çabucak heceleyerek ya da kısımlarını  belirleyerek tanıyoruz. Buna karşılık, beynin küçük bir bölgesindeki nöronlar, kelimenin bütününün neye benzediğini, görünüşünü“görsel sözlük” diye adlandırabilceğimiz şekilde hatırlıyorlar.”
Bu beyindeki küçük alana “görsel kelime alanı” deniyor ve sağ tarafta bulunan insan yüzlerine veya yüze benzeyen şeylere baktığımızda aktif olan, yüzün neye benzediğini bize hatırlatanfuziform-iğbiçimli yüz alanı bölgesinin karşısında görsel korteksin solunda bulunuyor. Riesenhuber şunları söylüyor: “Bir alan insanları çabucak seçip, tanımamıza, diğer alan ise çabucak okumamıza yardımcı olan kelimenin bütününü seçmemize yardımcı oluyor.”
Araştırmaya 25 yetişkin kişi katılmıştır. Onlardan 150 kelimelik bir set anlamsız kelimeyi öğrenmeleri istenmiştir. Kelimeleri öğrenme, öncesinde ve sorasında, öğrenme ile bağdaştırılan beyin plastisitesi, manyetik rezonans görüntülenme (fMRI) ile incelenmiştir.
brain
fMRI hızlı uyum” diye bilinen özel bir fMRI tekniği kullanarak, araştırmacılar,katılımcıların kelimeleri görsel şekillendirme alanlarının, anlamsız kelimeleri öğrendikçe değiştiğini tespit ederler. Nöronları eğitmeden önce, onlar için  öğrenilen kelimeler anlamsız kelimelerken, nöronlar eğitildikten-bu anlamsız kelimeler çalışıldıktan sonra, bunlar, anlamlı ve gerçek kelimeler olmuştur ki bu da beyin plastisitesini göstermektedir.
Dr. Laurie Glezer de şunları ifade ediyor: “Bu çalışma, nöronların kelimeleri öğrenirken nasıl ayarlandığını, dolaysıyla da  beyin plastisistesini göstermeye dair yapılan bu konudaki çalışmaların ilki.”
Riesenhuber: “Bu tespitler, beynin sadece kelimeleri nasıl proses ettiğini açığa çıkarmıyor, ayrıca, okuma bozukluğu olan insanlara da nasıl yardım edilebileceğine dair fikir veriyor. Kelimeleri fonetik-sesçil (okumayı öğretmenin bilindik metodu) olarak heceleyemeyen insanlar için, kelimeyi görsel bir obje gibi öğrenmek, iyi bir strateji olabilir.”
Aslında, bu araştırma ekibinin 2009 yılında Neuron adlı dergide yayınlanan çığıraçan ilk çalışmasından sonra, Rihesenhuber, okuma zorluğu olan insanlarla bağlantı kurduklarını, öğretmenlerden de,öğrenme zorluğu çeken insanlara kelimeleri görsel obje gibi öğretmenin çok yararını gördüklerine dair paylaşımlar aldıklarını dile getiriyor. 2009 yılında yayınlanan o çalışma, ortografik veri sözlüğü/sözlük diye de bilinen tüm yazılı gerçek kelimeler için bir nöral simgeleme-gösteriminin varlığını ortaya koymuştur. Bu mevcut çalışma da şimdi, yeni kelimeler öğrenildikten sonra, bu veri sözlüğüne dahil edilebilir olduğunu göstermekte.
 Son olarak Riesenhuber şunları söyüyor: “Kelime görsel şekillendirme alanı, kelimenin kulağa nasıl geldiğine bakmaz, o, sadece, kelimenin harflerin hep birlikte nasıl göründüğüne bakar! Bu çeşit öğrenmenin sadece beyinin o küçücük alanında gerçekleşmesi, beyindeki seçicilik-selektif plastisiteye güzel bir örnektir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder