4 Mart 2015 Çarşamba

100 kadından 50'si demir eksikliği yaşıyor..

100 kadından 50'si demir eksikliği yaşıyor
Her ay yaşanan adet kanamaları, hamilelik, doğum ve emzirme dönemleri kadınların erkeklere oranla daha fazla kansızlık yaşamasına neden oluyor. Bu nedenle kadınlar hayatlarının belli dönemlerinde demir takviyesi almak zorunda kalıyor
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Gaziosmanpaşa Hastanesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Alev Erikçi, demir eksikliği ile ilgili sorularımızı yanıtladı...
Kan ile demir arasında nasıl bir ilişki var?
Demir, vücutta tüm hücreler için gerekli olan bir elementtir. Demirin en önemli görevi, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin adı verilen protein ile vücut organlarına oksijen taşımaktır. İnsan vücudunda demir en fazla, kana ve kaslara kırmızı rengi veren hemoglobin ve myoglobin adı verilen proteinlerde bulunur. Demir insan vücudu için çok gerekli olduğundan ferritin ve hemosiderin isimli proteinlerce depo edilir. Gıdalar ile günde 20-25 mg. demir alınmasına rağmen bağırsaklardan 1-2 mg/ gün demir emilir. Vücudumuzdaki demirin yüzde 65 kadarı (2.5 gr.) kandaki alyuvarlarda hemoglobin olarak bulunur. Yüzde 7-8 kadar da (0.3 gr.) adalelerde myoglobin olarak ve katalaz, peroksidaz gibi sitokrom enzim sistemlerinde aktif halde bulunur. Kalan diğer kısmı depo demiridir (1 gr.). Demirin vücutta depolanabilir olması, fazla alındığında sorun olabilecek bir durumdur. Bu, karaciğer hasarı ve kalp krizi riskini artıran bir olaydır. Aslında kan kaybı olmadığı takdirde dışarıdan alınması gereken demir miktarı oldukça azdır. Her gün kanımızdaki hücrelerin yüzde 1'i ömürlerini doldurarak parçalanır. Bunlardan elde edilen demir ile yenileri üretilir. Günlük gereksinimin yüzde 90'ı bu yoldan sağlanabilir. Fakat kanamalar ihtiyacı artırır.
HAMİLELİKTE TAKVİYE ŞART
Demir eksikliği kadınlarda mı, erkeklerde mi daha fazla görülür?
Kayıplar daha çok olduğu için genç kızlarda ve doğurganlık çağındaki kadınlarda daha sık görülür. ABD'de yaklaşık 25 bin kişinin kanındaki demir düzeylerini ölçen büyük bir alan çalışmasında, her 10 kadından 1'inde demir eksikliği saptanmıştır. Bu da milyonlarca kişinin demir eksikliğine bağlı kansızlık riski ile karşı karşıya olduğu anlamına gelmektedir. Biz de hastanemizde çalışan 200 civarında doğurganlık çağındaki kadına baktığımızda, yüzde 45 gibi oldukça yüksek bir oranda demir eksikliği tespit ettik. Bu da, ortalama olarak her 100 kadından yarısının kansızlık riski ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Demir eksikliği neden erkenden önlenemiyor?
Ülkemizdeki en büyük sorun, kayıpların yeterince yerine konamamasından kaynaklanmaktadır. Örneğin ortalama bir adet kanaması ile 30-40 mg. demir kaybedilir. Emziren bir anne, sütüyle günde 1-2 mg. kaybeder. Gebelik süresince bebeğe geçen demir miktarı 500- 1000 mg. kadardır ki bunun 500- 700 mg. kısmı son aylarda olmaktadır. Annenin demir depolarının toplam 1 gr. kadar olduğu düşünülürse, bu miktarların anlamı daha iyi anlaşılır. Rahim içersindeki bebek, annenin vücudunda ne kadar demir olduğunu önemsemeden ihtiyacı olan demiri annesinden alacaktır ve kendi depolarını dolduracaktır. Besinlerle ve ilaç olarak dışarıdan demir alınmadığında gebeler ciddi sorunlarla karşılaşırlar. Bu durum dolaylı olarak bebeği de etkiler. Annenin demirinin azalması onu kansızlık sonucunda solunum sıkıntısına sokar. Doğum sırasında kaybedilen kan da (ortalama 300-400 mg. demir) durumu daha da ağırlaştıracaktır. Halsizlik, üşüme, bitkinlik nedeniyle hareket etmesi bile sıkıntılı bir hal alır. Türkiye'de gebelik esnasındaki demir takviyeleri yetersiz kalmaktadır. Hastalar bulantı, kabızlık, ishal gibi yan etkileri bahane ederek ya tok karnına almakta ya da çok düşük miktarlardaki demir preparatlarını kullanmaktadırlar. Özellikle ihmal edilen bir diğer husus da doğumla olayın sonlandığını düşünüp doğum sonrası demir takviyesinin ihmal edilmesidir. Doğumla olan büyük miktardaki kaybın yanı sıra emzirme de demir kaybettirmektedir. Bu nedenle emzirme döneminde de demir takviyesine devam edilmesi önerilir.
TÜM TAHLİLLER TİTİZLİKLE YAPILMALI
Bir kişide demir eksikliği varsa, bu durum nasıl tespit edilir?
Doktorunuz, kandaki demir seviyesini görmek için sizden öncelikle bir kan testi isteyecektir. Ancak demir eksikliği teşhisinin tam olarak konabilmesi için kan testi tek başına yeterli olmaz. Ferritin denen kandaki depo demirini gösteren başka bir test daha istenir. Bazen demir ve demir bağlama kapasitesine de bakmak gerekebilir. Eğer doktorunuz Akdeniz anemisi gibi kalıtsal bir hastalıktan şüpheleniyorsa; hemoglobin elektroforezi denen test de istenecektir. Periferik kan yayması da hematolojide anemilerin morfolojik özelliklerini ayırmamızda kullandığımız bir araçtır. Tüm bu tahlillerin sonuçlarından sonra doğru teşhis konulabilir.
ETLİ DOLMANIN ÜZERİNE YOĞURT KOYMAK DEMİR ALIMINI ENGELLER
Besinlerle aldığımız demirin; hem ve non hem (hem olmayan) olmak üzere iki şekli vardır. Bu iki formdan hem demiri, vücudumuz tarafından daha kolay emilir. Hem demiri en çok kırmızı et, balık, deniz ürünleri ve tavukta bulunur. Özellikle karaciğer ve dalak, hem demiri açısından çok zengindir. Tam tahıllar, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve fındık gibi bitki bazlı gıdalar ise; hem olmayan demir içeririler. Tabii en önemli husus aldığımız demirin emilmesidir. Zira vücudumuz aldığımız demirin bir kısmını emer. Bu konudaki en önemli nokta; vücudumuzda o anda depolanmış olan demir miktarıdır. Karaciğer, dalak ve kemik iliğinde demir depoları dolu ise aldığımız demirin ancak çok az bir miktarı emilir.
C VİTAMİNİ İLE BİRLİKTE ALINABİLİR
Bunun dışında demir emilimini olumsuz etkileyen bazı gıdalar da vardır. Kalsiyumdan zengin gıdalar demirin iki formunun da emilimini engeller. Süt, peynir, yoğurt gibi kalsiyumdan zengin gıdalar demir içeren yiyeceklerle tüketildiğinde emilim önemli miktarda engellenir. Ülkemizde yeme alışkanlıkları da demir emilimini olumsuz etkilemektedir. Zira kebapla ayran içmek, etli dolmanın üzerine yoğurt koymak gibi alışkanlıklarımız demir emilimini engeller. Çay ve kahvede bulunan tanen denen madde de demir emilimini olumsuz etkiler. Bu nedenle demir içeren gıdaları tüketmeden iki saat önce ve tükettikten iki saat sonrasına kadar çay ve kahve tüketmemekte fayda vardır. Fosfor da kemik sağlığı için önemli bir elementtir. Ancak hem olmayan demirin emilimini azaltabilir. Fosfor aynı zamanda iyi birer demir kaynağı olan balık, et, tavukta bulunduğu için bunların alımını kesmek yerine C vitamini içeren gıdalarla birlikte tüketerek emilim artırılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder