17 Nisan 2015 Cuma

Cin ve seytân serrinden kurtulmak için ...

Cin ve seytân serrinden kurtulmak için ve sar’a hastalıgına ve sihre karsı (Teshîl-
ül-menâfi’) kitâbının sonundaki (âyât-ı hırz)ı yedi gün okumalı ve yazıp, üzerinde
tasımalıdır.
Celâleddîn-i Süyûtînin “rahmetullahi aleyh” (Kitâbürrahme fittıbb-i velhikme)
kitâbında sihr, nazar ve cinden korunmak için kıymetli bilgi vardır. Yüzellinci bâbında
buyuruyor ki, (Seytânın vesvesesinden, sıkıntıdan kurtulmak için, hergün bu
düâyı okumalıdır: Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-ha-
– 741 –
lîm-ül’azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin
bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî!). Yüzyetmisdördüncü maddesi sonunda
diyor ki, (Hiltit veyâ seytân tersi adındaki zamkı yanında tasıyan kimseye
cin gelmez. Sar’a hastası, bunu koklarsa, iyi olur). Asa Foetide denilen bu zamk,
esmer, pis kokulu, reçine olup, antispasmodique olarak, ya’nî sinirleri teskîn edici
olarak Avrupada, toz, hap ve ihtikan seklinde adale ve sinir gerginligini gidermek
için, kullanılmakdadır. (Ütrüc), ya’nî Agaç-kavunu bulunan eve cin girmiyecegi,
(Hayât-ül-hayvân)da ve (Kâmûs)da yazılıdır.
Imâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh”, talebeleri ile, uzak bir yere gidiyordu.
Gece, bir hânda kaldılar. (Bu gece, bu hânda bir belâ hâsıl olacak. Su düâyı okuyunuz!)
buyurdu: (Bismillâhillezî lâ-yedurru ma’ asmihî sey’ün fil-erdı velâ fissemâi
ve hüves-semî’ul’alîm). Gece büyük yangın oldu. Bir odada esyâlar yandı. Bu
odaya haber verilmemisdi. Düâyı okuyanlara birsey olmadı. Bu düâ, (Umdet-ülislâm)
ve (Berekât) kitâblarında yazılıdır. (Tergîb-üs-salât) kitâbında ve (Kıyâmet
ve Âhıret) kitâbı 155.ci sahîfesinde hadîs-i serîf oldugu da bildirilmekdedir. Derdlerden,
belâlardan, fitne ve hastalıklardan korunmak için, sabâh ve aksam, Imâmın
bu sözünü hâtırlayarak, üç kerre okumalıdır. Âyât-i hırz [koruyucu âyetler]
da, okumalıdır.
Âlemlerin Rabbinin mahbûbu Muhammeddir.
Cismi pâk, ismi Ahmed, âlemlere rahmetdir.
Hulk-i azîm sâhibi Levlâke.... muhâtabı,
Menba-ı ilm, edeb, feyz, nûr ve muhabbetdir.
Odur gerçek vâsıta, Hak’la kul arasına,
Sözü sifâ rûhlara, adı gönül pasına.
Odur hakîkî tabîb, me’yûs kalb hastasına,
Degil kendi, ümmeti, meleklerden yüksekdir.
Bu en seçkin kuluna, Hak yardımcılar verdi,
En sevdigi kulları ona Eshâb eyledi.
Resûlullah: yolları, benim yolumdur dedi,
Asrların iyisi bu asrı göstermisdir.
Muhammed Mustafâyı canından çok sevdiler,
Mal, mülk, makâmlarını, ugruna terk etdiler.
Islâmı yaymak için severek can verdiler,
Yâ Rab, bu ne güzel hâl, yâ Rab, bu ne izzetdir.
Onun bir sohbetinde nefsleri pâk oldu.
Kalblerine ma’rifet, feyz, nûr, tecellî doldu.
Evliyâ hâllerini onlar bir anda buldu,
Ve hep Ona uydular, bu ne büyük serefdir.
Onlar hepsi âdildir, kimseye zulm etmezler,
Nefsleri için aslâ, hilâfet istemezler.
Bu yüzden harb etmezler, birbirini üzmezler,
En yüksek makâmdalar ve hepsi müctehiddir.
– 742 –

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder