“Aslında normalde, hepimizin bildiği gibi, bir gece
dahi uyumasak, ertesi gün adrenalin nedeni ile bütün aktivitelerimiz
yavaşlamaktadır. İki gece üst üste uyumayan insanda ise durum daha kötüdür.
Dikkat ve konsantrasyon düşer, hatalar artar.
Üç günden sonra insan hayal görmeye başlayabilir,
düşünce berraklığı kaybolur. Daha sonra ise artık insan gerçekle ilişkisini
keser. Fareler üzerinde yapılan deneylerde bir canlıyı uyanık tutmaya
çalışmakla ölümüne neden olunabileceği ispatlanmıştır.
Ayrıca arka arkaya geceleri yetersiz uyuyanlarda da
benzeri problemler gözlemlenmiştir. Uyku süresince oluştuğu gözlemlenen diğer
iki olaydan biri çocukların büyüme hormonlarının gelişmesi, diğeri ise
bağışıklık sistemimiz için gerekli olan kimyasalların salgılanmasıdır.
Fakat soru hala yerinde duruyor! 'Niçin uyuyoruz?'
Kimse bilmiyor. İşte size çeşitli teoriler.
Uyku, insana kaslarını ve diğer dokularını onarma,
yaşlanan veya ölen hücrelerini yenileme şansı verir.
Uyku, insan beynine hafızasındaki bilgileri düzenleme,
gereksizleri unutma ve arşivleme şansı verir. Rüyalar da bu işlemin bir
parçasıdır.
Uyku, enerji tüketimimizin miktarını azaltır. Bu
nedenle günde 4-5 kez yerine üç öğün yemekle yetinebiliriz. Gece karanlığında
zaten hiçbir şey yapamayacağımızdan, anahtarı kapatarak enerji tasarrufu yaparız.
Uyku, bütün gün çalışan beynin bir şarj süresi
olabilir. Diğer organlardaki enerji harcanmasını kısarak, beyin hücre
aktiviteleri için gerekli olan enerjiyi artırabilir.
Uyku hakkında tüm bildiğimiz, geceleri iyi bir
uyursak, sabahları kendimizi iyi hissettiğimiz, hem vücudumuzun, hem de
beynimizin yeni bir gün için kendisini tazelediği olgusudur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder