-“Başkaları tarafından
dinlenemiyorsak, konuşma; Konuşamıyorsak, başkasını dinleme yeteneğinizi
geliştirme ve birlikte yaşama mutluluğumuz yoktur.”
-“Akıl rehberliğin de yürümeyi
mezuniyet bilin. Akıl denen şey, gerçekleri bulan ve ortaya koyan kaynaktır; fakat
böyle bir kaynak işini görebilmek için düşünme yeteneğine erişmiş olmalıdır.
Düşünme yeteneği insan varlığının en yüce uğraşısı olmalıdır. Tanrı bakımından
yaratma gücü ne ise, insanlar bakımından düşünme gücü o nitelikte bir şeydir;
zira düşünme yeteneğine sahip olmayan insan hayvan kertesinde demektir.
Bu itibarla; hiç düşünmeden ve
anlamadan öğrenmek, bellemek ve ezberlemek marifet değildir.
Aklın bu üstünlüğüne ve yaratıcı
niteliğine inan, temel verileri akılcı eleştiriden geçirir ve akla ve mantığa
ters bulduklarını elemek ister. “Aklın muhasebesini yapar” ödüllere kavuşmanın “Vicdan
muhasebesi demek olduğunu, yanlışların ve çelişmelerin yerine, akılcı usullerle
giderilmesi öngörülmüştür.”
-“Gerçeklere akıl yolu ile erişilir”
-“Kim ki akla dayalı olmayan ve akıl
süzgecinden geçirilmeyen bir şeyi benimser, o mutlaka akılsızdır.
Akla ve vicdana aykırı şeyleri, ya da
akla oturmadan benimsemek insan haysiyetine bağdaşmaz.
Akıl sayesinde insanlar her türlü
gerçeğe, iyiliğe, esenliğe ve her şeye kavuşabilir. Bütün olumsuzluklar
sefillik ya da kötü düzen gibi şeyler insanların kendi davranışlarından doğma
şeylerdir.” Yani; akılcı davranışlara sahip olmayan insanların, hayvan kertesinde
sayılmak gerektiği şeklindeki görüşlerini adeta tekrarlarcasına bu çabalarında
ısrarlıdır.”
-“Kişi kendini fikren geliştirip
kendi kaderinin sorumlusu kılabilir. ”eğer kişi, kendi kendisini kader oyuncağı
olarak görecek olursa haysiyet duygusundan ve fikren gelişme olasılığından
yoksun kalır. Tüm verilen, akılcı elekten geçirilmesi gereğini bilinmek, akılcı
usullere üstünlük tanımalıdır.” Kaynaklardan bulduğu her şeyi, hiç eleştirmeden
ve hatta tartışmadan olduğu gibi benimsememelidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder