“Ömrümüzün ne kadar büyük bir bölümünü, ona buna kızmakla geçirdiğimizin farkında mısınız.
Kendi kimliği, ideolojisi, hedefleri olmayanlar, ancak düşmanlarıyla
büyüyebilir.
Hakaret ederek, karalayarak, düşman belleyerek var olmayı
sürdürüyorlar.
Dünyanın ; çoktan ” Faklılıkların
içinden en uygunları seçme’ye “ yöneldiğini, hayatın; tek bir bakış açısına
indirgenmesinin mümkün olmadığını, fark etmiyoruz.
Onun içinde, kimse kendisini
geliştirmeye, işin de daha başarılı olmaya, daha bilgili olmaya çalışmıyor.
Farklılıklar; düşmanlıkla değil, birbirine destek vererek, herkes için ortak
uzlaşma noktaları bularak bir arada yaşamasını sağlar.
Çünkü herkes için ortak çıkar,
çocuklarının geleceğidir.
Bizim çocuklarımız bir yurttaş
olmanın gereklerini, işini iyi yapmanın önemini, gerçeklerle - hayaller
arasında farkı öğrenmeden, okul bitiriyor.
Türkçe konuşamıyor, hele yazmayı hiç
beceremiyor. Uygarlık tarihinden, düşünce tarihinden, insanlığın gelişim çizgisinden,
yani bu günün dünyasın da nere de olduğundan haberi bile yok.
Bizim çocuklarımız hayatlarını
zenginleştirmeleri gerektiğini öğrenemiyor. Ders kitaplarının yanında başka
şeyler okumaları gerektiğini, sanatla ilgilenmenin yaşamlarına nasıl doğrudan
bir katkıda bulunulacağını, sosyal faaliyetlerle hayatlarında nasıl farklı
boyutlar açılacağını, yabancı dillerini geliştirmekle, başka ülkelerden dostlar
edinmekle nasıl zenginleşeceklerini anlamadan yılları geçiyor”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder